29 Ağustos 2011 Pazartesi

spectacular spideman nedir? Bide bu dr. doom madem bir deha okadar robot yapcağına önce kendi yüzünü iyileştirip insan içine çıkmayı düşünememiş mi ?

Spectacular Spider Man Marvel comics'in 1968 yılında Spider Man pilavının daha çoook su kaldıracağını farketmesi üzerine yarattığı ilk yan title'dır. Yani "Ne kadar çok spider man dergisi olursa, o kadar çok spider man dergisi satarız" şeklindeki zihniyetin ilk tezahürüdür. Bunun ardından durulmadı zaten, Astonishing'i çıktı, Peter Parker'ı çıktı, Friendly Neigborhood'u çıktı flan filan.

Dr.Doom'un kafa o kadar çalışmıyor olabilir, ya da hikayelerini yazan editörler yaralı yüzünü bir drama unsuru olarak kenarda tutmaktan hoşlanıyor olabilir. Neticede kainatları yerinden oynatan Reed Richards'ın da Thing'i bir türlü normale döndüremiyor olması da tuhaf, değil mi?

Ne vardı?

arkadasim bu Batman'in 712. sayfasinda ki link burda:http://www.superrobotmayhem.com/images/comics/batman-713/last-issue-of-batman-713_917.jpg 2 adet batman var hadi biri Bruce peki digeri kim. Zaten Robin ve Red Robin hikayesine hic girmiyorum.

Ekranda iki batman, iki robin var. Batmanlardan biri Bruce Wayne, diğeri Dick Grayson. Robinlerden biri Damian Wayne, diğeri Tim Drake. Seç beğen al yani.

Ne vardı?

Green lantern sinestro corps'u okudum. Baya iyiydi ama blackest night'a geçtim. İlk 2 sayıyı okudum ve baktım ki batman ölmüş. Ne ara öldü bu batman ya? Yoksa blackest night'tan önce batman R.I.P diye bişey vardı onu mu okumalıyım?

Batman Final Crisis'in sonunda öldü güzel kardeşim, eğer DC evrenini takip ediyor ve bu event'i henüz duymamış durumdaysanız oha demek istiyorum. Hemmen Google'layın.

Ne vardı?

ben marvel'da siege ve secret invasion'a göz atmak istiyorum, ancak bu bir çok dergi grubunda var, f.f., x-men, avengers gibi, bu crossover larda en iyi öyküler hangi grupta yer alıyor?

Secret Invasion için tüm tie-inleri okumanız sizin faydanıza olur, internetten düzgün bir reading order bulmayı deneyin, ya da ilk Secret Invasion sayısının arkasındaki sıralamaya göre okuyun. Secret Invasion hikayelerinin hepsi -Black Panther ve Thor da dahil- çok başarılı.

Siege içinse söylenebilecek çok şey yok zaten, olayın ağırlıklı kısmı Thunderbolts, Thor ve New Avengers dergilerinde geçmekte. Tabii bir de event'in kendi dergisi var.

Ne vardı?

bir soru daha: son zamanlarda en okunası x-men hikayeleri hangisidir? crossover olsun, one-shot olsun, hangileridir?

Kessinlikle Messiah üçlemesi. Messiah Complex'ten başlayıp Messiah War'da işleri harlayarak Second Coming'e gelirseniz kesinlikle çok eğlenirsiniz. Blog'da bununla ilgili bir reading order olacaktı, bulamazsanız haber verin yardımcı olalım.

Ne vardı?

26 Ağustos 2011 Cuma

iki soru sorayım bir ölen ultimate spider manin yerine geçecek adamın gey olduğu doğrumudur iki 1 above all kimdir

Yeni Ultimate Spider Man, Miles Morales isimli bir genç. Ve bildiğimiz kadarıyla kendisinin gay olma ihtimali, sizin gay olma ihtimalinizle aşağı yukarı aynı. Yani bu yönde kendisi açıklama yapmadıkça net bir bilgimiz yok.

One Above All ise Marvel evreninde Celestials olarak bilinen tanrısal varlıklar arasında en güçlü olanı, bir nevi evrenin tanrısı.

ben cizgiromanlarda mantik arayan biri degilimde Iron man bu basit enerji kaynaklariyla marvel dunyasinda eli ayagi duzgun ne kadar hero varsa kapisiyo hatta hulk'la bile,uzaya filan ucuyo tony stark'in dandik otesi bir kahraman oldugunun tescilidir

Saçmalığın daniskasıdır. Thor'un da söylediği gibi Tony Stark'ın bir tanrıyla demir bir zırh içerisindeki bir ölümlünün arasındaki farkı anlaması gerek.

Ne vardı?

ya usta bende bi aralar Sabah gazetesinin verdiği ki yanlışta hatırlıyor olabilirim Superman: Doomsday var ve sonunda Superman ölüp altın bi tabut içinde gömülüyordu neyse sonra nasıl oldu da geri geldi bu kardeş acaba?

Bu macera 1996 yılında (hey gidi günler hey) 1N yayıncılık tarafından yayınlanmıştı. Sabah gazetesiyle organik bir bağları bulunmuş olabilir; çünkü aynı etiketle Salih Memecan'ın da bazı saçma sapan eserleri yayınlanmıştı. Ben hatırlamıyorum ama elde kalan stokları Sabah'la birlikte dağıtmak gibi bir şey yapmış olabilirler; süper fikir, bir kişi bile bu yolla ulaşıp okuduysa amacına ulaşmış demektir.

Superman Doomsday'i eşek cennetine yollarken son anda nefesini veriyor, bundan sonra Reign of Supermen adlı süper bir event başlıyor DC camiasinda. Piyasaya yeni çıkan Superman-wannabe'lere şahit olduğumuz bu maceranın sonlarına doğru, superman'ın nasıl geri döneceğine ufak ufak uyanmaya başlıyoruz.

Ağır spoiler veriyorum, istemeyenler devam etmesin, tüm seri "The Death of the Superman" , "World Without a Superman" ve "The Return of Superman" şeklinde toplu halde basıldı.

Efendim, bu seride ortaya çıkan ve Eradicator ya da The Last son of the Krpyton adıyla bilinen bir eleman var, Krpyton'lular tarafından bir silah olarak yaratılan bu yapay hayat formu, Superman'ı o tabuttan çıkartıp Fortress of Solitude'daki "Regeneration Matrix " isimli bir cihaza koyuyor. Bu cihaz da Turkcell TIM'lerdeki hızlı şarz makinesi gibi, Superman'in vücudunu hızlı bir şekilde şarj ediyor. Gerçi Superman bu aletten çıktıktan sonra saçlarının bir hayli uzamış olduğuna bakacak olursak, o kadar da hızlı şarz edemiyor demek ki. Bence Turkcell'dekiler daha iyi.

Ne vardı?

talia al ghul'un hikayesi ve güçleri nedir? ayrıca yanlş hatırlamıyosam bi yerde rise of ra's al ghul die bişi görmüştm. o adam nasıl öldü?

Valla bildiğim kadarıyla sevimli Talia'mızın babasının Lazarus Pit'lerini zart zurt kullanıp da ölüleri diriltebilme dışında öyle özel bir gücü yok. Kendisi -DC evrenindeki hemen hemen tüm kadınlar gibi- savaş sanatlarında usta, yüksek bir zekaya sahip ve hemen hemen tüm silahları kullanabiliyor.

Ra's al Ghul'un resürrekt olma hikayesi ise başlıbaşına mini bir event olarak Batman'in 2007 sonbaharını iptal etmişti, öyle anlatmakla olacak gibi değil; çok çetrefilli olaylara sahne oluyor. İşin içinde Batman'in oğlu da var, Dünyayı Kurtaran Adam'ın oğlu gibi.

Seriye merak duyuyorsanız Batman #670-671, Robin #168-169 , Nightwing #138-139 ve Detective Comics #838-840 arasını okuyabilirsiniz.

Ne vardı?

wonde woman'ın evi olan ada themisycra mı ne orası yıkılmış yok olmuş içindeki herkesle birlkte die okudum bi yerde, o yıkımın sebebi neydi ayrıca hangi sayılar arasında geçiyodu o yıkım?

Evet evet, yaktılar yıktılar, tarumar ettiler. Nerede, Our Worlds at War serisinde.

Seri hakkında şu postta atıp tutmuştuk; http://www.formspring.me/secretinvasion/q/227386431994094472 , siz buna ek olarak Wonder Woman #171-173'ü ve Wonder Woman : Our Worlds at War one shot'ını da okursanız konuya hakim olabilirsiniz.

Ne vardı?

evet yanlış olmuş, wasteland diyecektim. oni press'ten çıkandan bahsediyorum. 13-14 sayısını bulmuştum torrentte ama gerisini okuyamadım. şu ana kadar okuduğum en sürükleyici çizgiromanlardan birisiydi, mad max ve fallout 2 havası çok yoğundu, klastı.

#1-19 arası şu linkte mevcut : http://www.torrentdownloads.net/torrent/409099/Wasteland+1+19+%28ONI%29mmdsxh33t

Diğerleri için torrentz'de tek tek aramanızı tavsiye ederim, seri 50.sayıya kadar sürecek gibi görünüyor.

Ne vardı?

Iron man kostumu ne tip bir enerjiyle calisiyor?Tony Stark yeni bir tur element buluyor ve bunu gelistiriyor biliyoruz ama adi sani var midir bu elementin?ve enerjinin?

Bana bu klasik kalıbı -nihayet- kullanabilmemi sağlayacak bir imkan verdiğiniz için teşekkür ederek başlayayım :

Kimse g.tünden element uydurmasın arkadaşım. Bu element muhabbeti Iron Man 2 filminde ortaya atılmış bir geyik. Geçmişe dönük hikayelere baktığımızda Iron Man zırhlarının -Extremis'e kadar, o tamamen ayrı bir hikaye- elektrik ve güneş enerjisi gibi kaynaklardan beslendiğini görüyoruz. Bir nevi iman gücüyle çalışıyor yani. İlk dönemlerde Repulsor'lar sadece ellerinde mesela.

Ne vardı?

Gerekli'nin Avengers'ını okurken Wrecker adındaki abiyle tanıştık. Ballandıra ballandıra Thor'u yediğini ve yanlış anlamadıysam daha önceden de İntikamcılar'ı dağıttığını anlattı durdu. Hangi sayılarda vuku buldu bu olaylar??

Wrecker Wrecking Crew adlı bir grubun üyesi, kendisi ve diğer arkadaşları Bulldozer, Piledriwer ve Thunderball Karnilla adlı Asgardlı bir büyücünün Loki'ye vermek için hazırladığı güçleri kazayla elde ediyorlar, böylelikle bir avuç işe yaramaz banka soyguncusuyken birden bire Asgard orjinli güçlere sahip oluyorlar. Yani onlar da Absorbing Man gibi Asgard'ın dünyanın iç işlerine istemeden de olsa müdahil olmalalarının sonucu.

Avengers ekibini dağıtmaları da Avengers : Under Siege hikayesinde geçiyor, Avengers #270-277 arasında okuyabileceğiniz bu şahane hikayede Baron Zemo liderliğindeki Masters of Evil ekibi süper kahraman ekibimizin pek de etkili bir kadroya sahip olmadığı dönemi yakalayıp, Avengers malikanesini kuşatmaya alıyorlar. Wrecking Crew de, Thor yardıma gelene kadar Hercules'i neredeyse öldürüyor.

Wrecker'ın Thor'u düdükleme hadisesi de Thor #148-150 arasında vuku buluyor, bir anlık şaşkınlıkla Thor'u yenen Wrecker ardından Sif'ten efsane bir dayak yiyor. Yemek bulursan ye, dayak bulursan kaç denilen bir kültürden geliyoruz ama o dayağı siz de bulsanız siz de yersiniz; öyle söyleyeyim.

Ne vardı?

25 Ağustos 2011 Perşembe

bu soru 92 kere sorulmuştur. yine de sorucam. marvel dünyasının en güçlü karakteri kimdir?(çizer hariç)yada ilk 10 karakteri sayarmısın? bide bu galactus dünyaları falan yiyordu. hiç dünyayı yediği olmuşmu yada paralel evrendeki dünyayı mı yemişti?

Marvel dünyasının en güçlü karakteri olarak mecburen Marvel dünyasının "tanrısı" The One Above All'u göstermek durumundayız.

http://marvel.wikia.com/One-Above-All_%28Multiverse%29

Galactus dünyayı yiyemedi, yedirmediler fakat dünyaya gelene kadar galaksideki (Skrull Ana gezegeni dahil) bir çok gezegene kaşığını daldırmışlığı mevcut.

Ne vardı?

batmanin cihazları hakkındaki soruyu gördüm, eklemek istedim, fox' un cihazları üretme durumu sadece filmde mi var?çizgiromanda bu durum yok mu? 80ler 90lar civarında birkaç çizgiromanda, batcave de takılan kambur bir eleman vardı, temizlikçi misali.o kim

Mete'nin cevabından alıntılayıp biraz daha genişletirsek, Batman'in cihazlarının önemli bir kısmını Harold isimli bir eleman yapmaktaydı. Kendisi vaktiyle Penguin'in elinden Batman tarafından kurtarılmıştı, ve (okumadıysanız çok güzel bir hikayedir) Hush'ta da önemli bir rol oynamaktaydı.

Ne vardı?

batmanin mağarasıdır, arabasıdır, üzeri yarasa logolu bilimum aksesuarıdır nasıl açıklanıyor çizgiromanlarda? batman tek başına mı yapmış? işçi vs. yok mu ortalıkta?

Crisis on Infinite Earths sonrası dönemde Batman'in bu tarz işlerini yapan sadık bir elemanı olduğu belirtiliyordu. Tek başına tüm cihazları, gadgetleri, zırhları, araçları yapan bir eleman. Daha sonra bu konunun üzerine pek gidilmedi galiba.

Crisis öncesi dönemde ise bu konuda hiç gelişme yok diye biliyorum, konunun uzmanlarına sormak daha doğru olur.

Ne vardı?

Türkiye de preacher yayınlayacak bir yayın evi yoktur dimi? Sandman kick-ass watchmen v for vendetta hepsine kavuştuk ama bir preacher olmadı sanırım bir aralar gerekli şeyler düşünüyordu ama sonra yalan oldu

Sanmıyorum, neticede Türkiye gibi bir toplumda kimse tahtını bırakıp giden tanrıyı kovalayan ve onu bulduğunda kıçına tekme atmaya yemin etmiş bir vaizin maceralarını yayınlayıp kendi ölüm fermanını imzalamak istemez herhalde.

Gerekli Şeyler kısmınıysa hiç bilmiyorum, öyle bir niyetleri olduysa da seriyi okuyunca vazgeçmişlerdir. Boşverin, Preacher Türkçe zor okunacak bir çizgi roman olabilir zaten, irlandalı vampirimizin konuşmalarını nasıl çevirecekler mesela ? ya da Arseface'i ?

Ne vardı?

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Skandal - Superman Beyond kim?

Batman Beyond'u bildiniz mi, arada yayınlanıyor Çizgi Filmi, Adventures of Iron Man'e bile tahammül edebilen ben ne yazık ki Batman Beyond'u izleyemiyorum. Bunun çizgi romanını da yayınladılar, tuttu bile ki yeni DC evreninde de devam edecek. Yetmedi, bir de Superman Beyond çıkardılar. Marvel 2099 benzeri yeni bir oluşum olarak görülebilecek bu evren, bir skandala da gebe. Bir bakalım yayınlanacak olan Superman Beyond #0'ın kapağına , Supeman kimmiş?

Kendimizi kandırmayalım, bu Clark Kent değil Reed Richards. Reed, oğlum, sen ne yapıyorsun lan orada?

"-Abi valla boyut kapısı filan uğraşıyorduk, sonra bir ışık yandı." 

Gülmeyin, kendisinin Earth X evreninde Doctor Doom kılığına girip , tüm dünyayı da buna inandırmışlığı vardır. Böyle hergeleliklere yatkın bir insan evladı yani.

jla'in kurulmasına nasıl karar veriliyor ve kim ön ayak oluyo onu kurmalarına ? blackout demişsin ghost rider villainına. Neden o? ondan daha önemli bi kötü adam yokmu ghost rider'da ? blackout'un hikayesi nedir ayrıca kısaca bahsedermsin

Justice Society of America'yı bildin mi, hani bu DC Comics'in Golden Age'den kalma ne kadar içi geçmiş mostralık kahramanı varsa doldurduğu ekip. 1950'lerde bu ekibi tekrar piyasaya sürmek için biraz cilalamak istediklerinde DC yazarı Gardner Fox'un aklına süper bir fikir gelmiş : Beysbol ve Amerikan Futbolu fanatiği olan Fox "Yau bu ismi biz Society yerine League haline getirsek nasıl olur?" diye düşünmüş, etrafında da ondan başka bir aklıevvel bulunmadığı için kimse ses çıkarmamış. Justice Society, olmuş mu sana Justice League. İlk macerası da Brave and the Bold #28'de 1960 yılında yayınlanmış.

Olayı ortaya koyan arkadaş bu arkadaş. Ama sen diyorsan ki "DC evreninde kim kurdu?" onun bir cevabı yok. Bu süperkahraman denilen arkadaşlar subayların lojmanlarda yaşaması gibi beraber yaşıyorlar zaten, o yüzden böyle bir oluşuma gitmeleri çok güç olmamıştır diye düşünüyorum.

"Blackout demişsin" demişsiniz de, bu kararı veren ben değilim yanlış anlaşılmasın. Filmi çeken stüdyo Blackout yapalım heyecanlı olur diye düşünmüş olabilir, karakteri beyaz perdede ilgi çekici bulmuş olabilir, öyküsüne derinlik katılabilecek bir karakter olduğunu düşünmüş olabilir, olabilir de olabilir. Blackout yönetmenin dayısının oğlu bile olabilir, bu işler böyle. Kendisi de Johnny Blaze gibi tanrısal bir güç tarafından tetikçi olarak kullanılıyor, etrafındaki tüm ışığı somurmak gibi bir yeteneği, buna bağlı bir ton numarası mevcut.

Ne vardı?

Frank Miller'ın sin city'si nasıl abi? İlk 5 sayısını aldım diğer çizgi romanların arasında yatıyor başlamak için biraz teşvik lazım sanırım

Yuh, dünya yıkıldı başarılı filminin de gazıyla, siz hala rafınızda yatmasına rağmen okumadınız mı Sin City'yi? Bu posttan sonra bir daha duymak istemiyorum böyle bir şey, söyleyeyim.

Kısa bir benzetmeyle girmek gerekirse Frank Miller çizgi roman dünyasının Tarantino'su ise, Sin City'nin de Pulp Fiction olduğunu söylemek hiç de yanlış kaçmaz. Hastalıklı derecek derecede doğrudan ve karanlık tasvir edilmiş noir bir dünyada, o dünyaya birer köşeden tutunmaya çalışan son derece acaip karakterlerin anlatıldığı bir seri Sin City. Sadece bununla kalsa sıradanlıktan notunu kırabilirdik, ama bu hataya da hiçbir zaman düşmüyor. Her hikayede, her panelde, her yeni sayfada ayrı bir tuhaflık; ya da güzel bir fikirle karşılaşabiliyorsunuz.

Gerçek ile gördüğünüz bir kabusun paranormalliğini düşünün, bunu hayal ederken tepenizde kocaman bir projektör ışığı olsun tabii; 1930'ların Amerikasını günümüzde hiç varolmayan kötücül bir dünyada yaşadığınızı hayal edin. Bir barda oturuyorsunuz, hemen yanınızda tüm yüzü beyaz yara bantlarıyla kaplı iri bir adam ağır ağır içkisini içiyor. Barın arkasındaki aynada kendinizi izlerken birden barda kavga çıktığını düşünün, yanınızda oturan adamın ne zaman kalkıp müdahale edeceğini beklersiniz ya; tipi itibariyle külhanbeyidir çünkü, kambersiz düğün olmaz. İşte o bekleyiş anı, tüm Sin City kitaplarının kalbinde yer alan dinamiği en güzel anlatan şey belki de; sürekli olarak bekliyorsunuz, size böylesine etkileyici bir şekilde aktarılan bu dünyanın gerçek olmadığını anlayabilmeniz için biri gelip de sizi dürtsün diye.

İşte Sin City, böyle bir seri.

Ne vardı?

eheh, evet doğru, çok soru soruyorum, twitter'ı suçla. hayır, onlar değil, aradığımı buldum bu kez, spectacular spider-man'miş yayınlanan sayılar.

Aşkolsun, sorun tabi; siz soru sordukça varoluyoruz biz. Yarım saattir bir kaç soru geldi; piksel piksel oldum şerefsizim.

Siz Spectacular Spider Man #250 ile başlayan hikayeyi diyorsunuz, hatırladım şimdi, ilginç değil mi, Türkiye'de yayınlanan iki önemli Spider man hikayesinin de başlangıcında o kadar da önemli bir Spider Man karakteri olmayan Callypso var.

Ne vardı?

konumuz Earth X.. Ekşide ki tespitin fevkalade doğru ve güzel.. Ama diyorum ki "Sence bu adamlar ta o zamanlardan 10 yıl içinde biz bunları yapacağız şeklinde kısa bir selam mı çaktılar" yoksa herşeyi öylesine mi gelişti...Hala Kıllanıyorum, Ne dersin?

Gerçekçi düşünürsek bunun tamamen kontrollü bir süreç olması mümkün değil, keza Earth X yazarı Alex Ross ara sıra yaptığı coverlar dışında Marvel editör kadrosu içerisinde yer almıyor. Zaten burası öyle bir kurtlar sofrası ki, bir yazar yerinden ayrıldıktan sonra altı ay içerisinde mezarı kazılıyor; sanmam ki böylesine uzun planlı bir projesi hayatta kalsın. Belki bir esinlenme durumu olabilir, fikrin üstüne yatma durumu olabilir, bunlar düşük dereceli ihtimaller.

Bana göre daha yüksek dereceli ihtimal ise Alex Ross'un öngörüsünden kaynaklanıyor. Alan Moore'un da dediği gibi günümüzde okuduğumuz çizgi romanların önemli bir kısmı gerçekten öykü kalitesi anlamıyla çok düşük ve kendini tekrar etmek zorunda kalan işler. Böyle olunca, olayların gideceği yönü az çok kestirmek çok da imkansız değil. Neticede bir noktanın ardından öyle değişiklikler yapmış oluyorsunuz ki, Norman Osborn karakterinin başkan olması dışında bir seçenek kalmamış oluyor.

Ne vardı?

amazing spider-man'in 90'lı yıllarından bahsetmiştik. önce morbius (karlı bi seriydi), sonra kraven ve kraven'ın karısı (?) nın dahil olduğu bi seri, veya birbirlerini takip ettikleri bi süreç vardı, (alakasız da olabilirler :D) hangi sayılardı?

Allah allah, her seferinde bu konuyu daha önce konuşmuşuz gibi geliyor bana , çok soru cevaplamaktan mı oldu acaba?

Bahsettiğiniz olaylar şu aşağıdaki linkteki dergide yayınlanan olaylar olabilir mi?

http://www.coverbrowser.com/covers/spider-man

Yani Torment serisinin, ve bunun üzerine Morbius'un da yer aldığı Sub City hikayesinin yer aldığı dergiden bahsediyorsak, bu Türkçe olarak bir kaç kesintiyle 19.sayıya kadar yayınlanmıştı.

Ne vardı?

Dr doomun yuzunu noooolmus? Sakabi yana nolmus bu amcaya?

Doctor Doom Latveria'da yetişen yetenekli bir çingene çocuğuyken, tüm hayatının annesinin ölümü üzerine değiştiğini görüyoruz. Etkili bir büyücü olan annesini cehennemden geri getirebilmek için hep karanlık dünya ile ilişkide olan Victor Von Doom, ÖSS sonrasında kazandığı Empire State Üniversitesinde Reed Richards adlı oda arkadaşıyla birlikte okurken bir gün Ölüler Dünyası ile iletişim kurabilmesini sağlayabileceğine inandığı bir cihaz yapıyor. Richards'ın "Hacı bunun potasyumunu eksik koymuşsundur, temassızlık vardır, gel denemeden sanayi'de bir ustaya gösterelim" benzeri uyarılarını hiçbir yerine takmayan Doom, aleti çalıştırdığı zaman meydana gelen patlamayla yüzünün neredeyse tamamını kaybediyor, maskesinin söküldüğü bazı noktalarda yüzünün sadece yanıklardan oluştuğunu görüyoruz.

Daha sonradan da her başarılı kötü adam gibi kendi denyoluğundan oluşan bu kötü durumu motivasyona çevirip, "Ben çirkinim siz güzel, ben güçlüyüm siz ezik" şeklinde bir motto edinip Kötü adamlık kariyerine başlıyor.

Ne vardı?

Ultimate Marvel nasıldır iyi midir? Çok genel oldu ama genel bir yorum olarak?

Çok iyidir, yani nasıl anlatsam bilemiyorum, içim içime sığmıyor. O deli dolu, neşe dolu Marvel evrenini düşünün; bunu daha modern bir ortama, daha yeni ve günümüz okuyucusunun algı kapılarından sığabilecek bir boyutta hayal edin : İşte sonuç, Ultimate Marvel evreni oluyor.

Tabi beş parmağın beşi de bir olmadığı gibi, tüm Ultimate marvel evreni de aynı ölçüde başarı hikayeleriyle dolu değil. Mesela Ultimate X-Men ve Ultimate Fantastic Four gibi seriler muhakkak okunmalı iken, ben bir türlü Ultimate Spider-Man'in ergenliğine alışamamıştım. Seriyi okumaya niyetliyseniz, ve bir başlangıç noktası arıyorsanız yukarıda adını andığım iki seriden yola çıkabilirsiniz. Serileri bir ortalayın, gerisini oradan sonra konuşuruz.

Ne vardı?

Kayıp Hazine Avcıları - Thorgal

Kıta Avrupa'sından dünyaya yayılan çizgi romanlar hakkında hiç kelam etmediğimiz hakkında sık sık eleştiriliyoruz; sanılmasın ki Çizgi Roman'ın ABD ayağı tek meşgalemizdir; Avrupa'yı da sık sık ziyaret edip çocukluğumuzda kurulmuş bağları sıkılaştırıyoruz ama; bunları anlatmaya pek fırsat kalmıyor. Zaten kim ki Türkiye'de Çizgi Romana Amerikalı büyük yayıncıların çizgi romanlarıyla başladığını söyler, çok renkli ve Proust'un bisküvisi gibi güzel kokan bir geçmişi ıskalamış demektir. 

Tercüman Çocuk'u hatırlayanlarınız var mı? Solcu ailelerin Tercüman menşeili olması sebebiyle evine sokmaktan pek imtina ettiği bu dergi, bizi Le Lombard'ın bir çok çizgi romanıyla daha farkında olmadan haşır neşir etmişti bile. Hem Tengiz'i takip edip, hem de Yüzbaşı Volkan sayesinde Yunanistan ile yaşadığımız kıta sahanlığı problemine dair bilgi sahibi olma imkanı tanıyan bir dergiydi. Hatta; İstanbul trafiğinde arkadaki araca sol sinyalizle işaret etmenizin "Beni geç" manasına geldiğini de Tercüman Çocuk'ta yayınlanan bir Yüzbaşı Volkan macerasındaki yabancı ajandan öğrenmiştim. Güzel dergiydi, zamanla her güzel şey gibi kalitesi bozuldukça bozuldu, en son da yarım yamalak kapanıp gitti. Neyse ki Doğan Kardeş, Milliyet Çocuk hala yayınlanmaktaydı; o günlerin hiç bitmeyeceğini, her yeni Cuma günü gazete bayiine yeni bir Conan cildi daha geleceğini düşünüyordum.

Daha fazla nostalji yapmaya gerek yok , zaten konumuz da Tercüman Çocuk ve benzeri dergilerin yetiştirdiği çizgi roman jenerasyonu değil. Oraya dalarsak konu birden TGRT'nin Deli Balta'sına gidecekmiş gibi hissedip inanılmaz derecede huylanıyorum.

Toparlayalım, Tercüman Çocuk'u hatırlayanlarınız varsa muhakkak Thorgal'ı da hatırlayacaksınız, o vakitler Torgal ismiyle bilinen bu cevval çocuk, geçmişi itibariyle uzaya; hatta Atlantis'e dayanmakta, günlük hayatında da tip itibariyle inanılmaz bir şekilde Karaoğlan'a benzeyen bir Viking serdengeçtisi olarak hayatımıza girmişti : Kah geçmişine dair yeni bilgi kırıntılarının peşinde koşuyor , kah cücelere yardım edip küçücük Viking kızlarını onu tuzaklara yönlendirmeye çalışan kötü kalpli elflerin elinden kurtarıyordu.

Jean Van Hamme'nin anlatımındaki başarının nereden geldiğini ilk Torgal okuduğum günlerden beri düşünmekteyim, henüz net olarak bir sonuca varamasam da anlattığı dünyayı tasvir etmekteki sadeliği ve umarsızlığının en önemli unsurlar olduğuna artık emin sayılırım. Thorgal'ın dünyası tıpkı Mouse Guard'ın , Tolkien'ın Hobbit'inin dünyası gibi : Kar yağarken sıkı sıkıya çekilen tahta kapıların arkasında şömine başında güzel sohbetlerin yaşandığı, ve kötülerin hiç uyumadan karanlıktaki yuvalarında onlara doğru at koşmaktan hiç vazgeçmeyen iyi adamlara dünyayı (ve tüm diğer boyutları) zehir etmek için kahır içerisinde düşündükleri bir dünya. Cücelerin gerçek, elflerin önemli bir kısmının iki yüzlü ve sevimsiz, havanın ise daima temiz olduğu bir dünya. Fantazi edebiyatının yarattığı en güzel dünyalardan biri belki de Thorgal'ın dünyası, ve böylesine estetize bir yaratımı bu kadar ufak daktilo darbesiyle gerçekleştirebilmek, Hamme'ın sihirini gözümüzün önüne seren şeylerden biri belki de.

Bu dünyayı kağıda dökme işini de Grzegorz Rosiński üstlenmiş bundan 32 yıl önce, 1979'da Saint Michel'de "En iyi Gerçekçi Sanat Eseri" ödülünü aldıktan sonra Thorgal'ın gerçeküstü dünyasını aynı ciddiyetle resmetmeye başlamak onun için nasıl bir deneyim oldu bilemiyoruz, ama bu birlikteliği Hamme ile birlikte 29 albüm boyunca, Hamme'nin ardından Yves Sente ile birlikte iki albüm boyunca sürdürebildiğine göre bu durumdan gayet memnun olduğunu kabul edebiliriz. Aşağıdaki gibi yüzlerce efsanevi panel yaratmış sanatçının yine Jean Van Hamme ile birlikte, yine La Lombard'dan 2001 yılında Western adında bir albüm çıkarttığını da hatırlatalım, sevenleri ıskalamasınlar.


Aaricia'nın Odin dağında annesini ararken bir elf tarafından kandırıldığını farkettiği yukarıdaki sayfa, çizgi roman tarihinde gördüğüm en duygusal ve ruh halini en iyi yansıtan sayfalardan biri. Thorgal, DC'nin Vertigo'sunun Northlanders'ının anlatmaya çalıştığı hikayeyi Mouse Guard naifliğiyle -bana göre- çok daha başarılı bir şekilde anlatıyor.

Başlıktaki Kayıp Hazine kısmına çok takılmayın; Thorgal Türkiye'de gayet iyi bilinen bir çizgi roman, hiç de azımsanmayacak bir kısmı Özer Saha tarafından Çizgi Düşler serisi kapsamında yayınlandı bile. Benim derdim hala okumamış olanlarla, bu ayıbı bir an önce telafi etmek istiyorsanız -Tüm DNR'larda ve büyük Kitabevlerinde bulabileceğiniz- Thorgal'ı bugün hemen alıp, okumalısınız. Buyrun, bu da size güzellik maksatlı Rob389 linkimiz.

Sevenlere, ve okuyacaklara -ki seveceklerine eminiz- güzel bir haber daha verelim ; Marmara Çizgi Jean Van Hamme'ın XII'ının ilk dergisini de Türkçe'ye çevirdi, ona da Rob389'dan ulaşabilirsiniz.

23 Ağustos 2011 Salı

abi bana avengers vol 4 te neler oluyo anlatabilir misin pek takip edemedim

Adresinizi bulur, sopayla kovalarız. Avengers vol.4 henüz 16.sayıda, ve hikaye oldukça güzel gidiyor. Zaman yolculuğu mu ararsınız, infinity gem mi ararsınız, yediği acı biberden dolayı kıpkırmızı hulk mu ararsınız, hepsi var. Bulun, okuyun efendim; bu kıyağımızı da unutmayın.

Ne vardı?

Selamlar.. Red soja ve Queen sonja arasındaki fark nedir?

Red Sonja karakterin adı. Queen Sonja da Dynamite Entertainment'ın 2009'da başlattığı yeni Red Sonja serisinin adı.

Ne vardı?

ya bu Star Wars'da Clone ların maskeleri nasıl değişiyor yani eski filmlerdeki tamam ama son çekilen 2 ve 3 film ler arasında ki fark nedir? eeee bunlar üretilirken o şekilde üretilmiyorlar mı hadi diyelim onlar başka eski klonlarda yeni maske var o ne iş

Phase I ve Phase II olmak üzere iki değişik temel Stormtrooper zırhı mevcut. (Tabii özel görevler için üretilen Jetpack'li ya da dalış ekipmanlı zırhları saymazsak) Bizim karakteristik olarak bildiğimiz Phase II zaten, Phase I Jango Fett'in tasarladığı ve Klon savaşının 2.yılına kadar aktif olarak kullanılan T şeklinde vizöre sahip tasarım.

Aralarında ne fark var derseniz, hem tasarım farkı, hem de zırh kalitesi farkı var.

Ne vardı?

Green Lantern için ne söyleyebilirsin ve yeni çıkacak filmi için neler düşünüyorsun?

Green Lantern Rebirth'ten itibaren keyifle okuduğum bir seri oldu, hatta Green Lantern Corps'u dahi takip ettim. Ben Nova'dan da keyif alırım, böyle olunca onun ilham kaynağı seriyi gözardı etmem düşünülemezdi zaten. Hal Jordan, Guy Gardner ve John Stewart gibi birbirinden problemli kişileri seçen yeşil güç yüzüğünün nasıl bir şey olduğunu da uzun zamandır merak ediyorum. Ayrıca, yaklaşık iki üç senedir çoğunlukla Green Lantern tişörtleriyle gezmekteyim; eşim ona Persil adam diyor.

Film içinse izlemeden bir şey söylemek istemiyorum ama ; yurtdışında ağırlıklı olarak kötü eleştiriler alıyor. Ben biraz "cheesy" görünmesi dışında umutluydum oysa ki.

Ne vardı?

22 Ağustos 2011 Pazartesi

fakat o zaman jay garrick noluyor? yani onunda olayı galiba ağır su deneyiyle ilgiliydi ama sppedforce flashların alayında var gibi gösterildi genel serilerde ondan sordum yani

Tabii, o da lisedeyken yaptığı bir deney esnasında uyuyakalınca Ağır Su buharına maruz kalıyor, ve Flash'ın güçlerinin bire bir aynısını kazanıyor. Daha sonradan orjin hikayesine eklenen ufak bir nokta güçlerini kazanmasını sağlayan şeyin ağır su buharı değil, ağır su buharıyla tepkimeye girip uyanan metahuman genleri olduğu ortaya atıldı.

Tabii ki kendisi bir Golden Age karakteri olduğu için, ilk orjine çok da itibar etmemek gerekiyor. Neticede bu karakterin kendisinin kaynağından çok daha ilgi çektiği bir dönem, o yüzden çok önemsenmeden yaratılmış olabiliyor.

Ne vardı?

Türkçe çıkmasını istediğiniz bir liste vardı aşağılarda, orada -Secret Wars u da gördüm, yanlış mı hatırlıyorum ama sanki o seri Türkçe olarak çıktı? Linktekinden bahsediyoruz di mi? http://www.kayiprihtim.org/portal/gizli-savas-tanitim/

Hayır, farklı şeylerden bahsediyoruz. Secret War, Nick Fury'nin bir avuç kahramanla birlikte Latveria'da darbe yapmaya çalışmasını konu alan 5 sayılık bir mini seri; Gerekli Şeyler tarafından Türkçe'ye çevrilip yayınlandı. Sizin bahsettiğiniz bu :

http://www.gerekliseyler.com.tr/dosyalar/image/Brian%2520Michael%2520Bendis%2520Secret%2520War%2520Gabriele%2520DellOtto.jpg

Benim dediğim ise; Secret Wars, daha eski ve daha uzun bir seri, 12'şer sayılık iki adet volume'ü mevcut.

http://en.wikipedia.org/wiki/Secret_Wars

İkisini de şiddetle tavsiye ederim, o ayrı.

Ne vardı?

Worldwar hulkta ofkeli ilkel Hulkbir sekilde intikam duygusuyla akillaniyor herkesi ayikliyor teker teker ta ki Sentry denilen elemanla berabere kalana kadar daha sonra nasil bir ilerleme oluyorda Bruce Banner bu karakteri oteleyip kontrol ediyor hulk'u?

Bruce Banner aslında serinin başından beri Hulk'un kontrolünde. Sadece yaşadığı onca berbat olaydan sonra Hulk benliğinin haklı olduğuna kanaat getirip onun gibi yaşamaya başlıyor. Ama World War Hulk #5'te de söylendiği gibi kontrollü bir yıkım bu, savaş sırasında dünya'da kimse Hulk'un ya da onun tayfasının elinden ölmüyor. Herşey Banner'ın kontrolü altında zaten, ortadaki vahşilik Hulk'un değil, Banner'ın vahşiliği.

Ne vardı?

dc comics'in telifleri bu denli uçuk olmasaydı da ülkemizde türkçeleştirip yayınlanabiliyor olsaydı, hangi kahramanın serisinin basılmasını isterdin? nerden itibaren? (örnek: Batman- No Man's Land'den itibaren)

İstisnasız Batman serisinin tamamının yayınlanmasını isterdim herhalde. Bunun dışında Vertigo'ya çok ciddi olarak dadanırdım, ve Green Lantern ile JLA'yı da Türkçe olarak görmek isterdim.

Ne vardı?

killing joke'un türkçesini almıştım ve sonundaki fıkrayı anlayamamıştım. neyse dedim, boşverdim. geçenlerde de alan moore in dcu antalojisini aldığımda bu kez ingilizce olarak karşıma geldi bu fıkra. zahmet olmazsa bi anlatabilirsek?

Tabii ki. Öhm.

Akıl hastanesinde kalmakta olan iki hasta, bir gün burada daha fazla kalmak istemediklerini farketmişler. Nasıl kaçarız, nasıl kaçarız diye düşünürken bir gün mahpusluk canlarına tak ettiğinde hastanenin çatısına çıkmışlar. Önlerinde uzanan çatıları görüp, buradan kaçabileceklerini düşünmüşler.

İki arkadaştan ilki, hastanenin çatısından diğer çatıya doğru zıplamış ve karşı tarafa geçmiş. Fakat diğeri, buna bir türlü cesaret edememiş. Düşmekten korkuyormuş. Biri o çatıda, diğeri diğer çatıda beklerken karşı tarafa geçenin aklına bir fikir gelmiş;

-Şşt oğlum, demiş; bak ne diyeceğim; el fenerim yanımda, ben buradan sana doğru el fenerimi yakarak bir yol yapayım, sen de o ışığın üzerine basarak bu tarafa gel.
Diğeri kafasını hayır anlamında sağa sola sallamış;
-Hayatta olmaz. Sen beni deli mi zannettin, peki ya tam ben ortadayken feneri kapatırsan ne olacak?

Ben anlatınca o kadar komik olmadı tabi. Aslında ne kadar komik olduğu da tartışılır da, Bruce Wayne'in sinirleri o kadar bozukken gülmesi çok normal.

Ne vardı?

Pazartesi Sıkıntısı




  • Fantastic Four'da bir karakter daha öldürülse harika olur aslında; Reed Richards'tan ya da Sue'dan kurtulsa seri açılacak ama, olmuyor olamıyor.
  • Neden Heavens on Fire'ı konu alan bir Ghost Rider filmi yapılmıyor ki?
  • DC'nin yeni 52'sini Türkiye'de yayınlayacak bir yayıncı var mı acaba?
  • Marvel tüm Line Up'ını iptal edip Grant Morrison'un yazdığı, Erik Larsen'in çizdiği bir Avengers serisiyle sıfırdan, Loki'den başlasa güzel mi olur, kötü mü?
  • Gerzekalı Amerikan teenager'larına yönelik yeni X-Men filmi yapımı Kanun Hükmünde Kararname ile yasaklanabilir mi?
  • Alfa Yayınları tekrar faaliyete geçse, ve küçük boyda dahi olsa Fantastic Four, Captain America, Thor, Rom yayınlasa, hatta aynı sayıları yayınlasa.
  • Birileri ortalığı yıkan, oğlunu tokatlayıp iki kuzgunun lafıyla terör estiren Odin'e sokaklarda yattığı, ankolik olduğu günleri hatırlatabilir mi?
  • Marvel'ın Iron Age adlı dandik hikayesi gerçekmiş meğersem, yani serinin Omega'sı yayınlandığında ilk sayıdaki patlama tüm Marvel evreninde olacak, ve herkes ölecekmiş. Nasıl olur? Gerçi standart bir ölümün bir buçuk sene sürdüğü düşünülürse tüm gezegenin resurrect etmesi altı ayı geçmez zaten, okuyucu da $3.99'luk fiyatlardan bir süre kurtulup rahaaat bir nefes alır.
  • Geoff Johns'un Green Lantern'daki koşusuna virgül konmasa daha iyi olmaz mıydı?
  • DC evrenindeki dört Flash neden moleküllerini titreştirip tek bir varlık altında birleşmiyorlar? Ultra Flash gibi?
  • Marvel 15 günde bir Amazing Spider Man yayınlamayı ne zaman bırakacak?
  • Deadpool'un eski popülerliğine ne oldu?
  • Tony Stark'tan bir gün kurtulabilecek miyiz acaba? Gerçekten ama. 
  • Blog yazmak, can sıkıntısını giderip eğlendirmek kısmından sorumluluk kısmına geçtiği andan itibaren , ne kadar anlamlıdır?
  • Facebook'ta sayfana kim bakmış öğrenmek ister misin?
  • Neden Marvel'ın bir Planetary'si yok?
  • Alan Moore ve Frank Miller bir Hawkman serisi yazsalar, seriyi de Clayton Crain çizse?
  • Silver Surfer Türkiye'de yaşıyor olsa sevdiklerine kavuşmak için Mahmut Tuncer Show'a çıkar mıydı?
  • ROM Türkiye'de nasıl bu kadar çok tutmuştu?
  • Blog'un header kısmına "Kız Msni" diye bir cümle gömsem Türkiye'de daha çok kişinin çizgi romanlar konusunda ilgi duymasını sağlar mıyız?
  • X-Men ekibinin en popüler kahramanı neden Wolverine'dir?
  • Scott Summers her geçen gün liderliğin altında ezilmek yerine nasıl daha olgun bir portre çizebiliyor? 
  • Piano Magic dinlenirken en güzel hangi çizgi roman okunur?
  • Çizgi Roman okumak gerçekten çocukluk travmalarını aşmış, normal hayata son derece adapte, aklı başında bir bireyin sergileyeceği bir davranış mıdır?
  • Marvel'ın "Elinizdeki DC dergisinin kapağından elli tane yırtıp bize getirin, size şahane Variant kapaklı dergi verelim" şeklindeki şu dünyada ahlak adına ikibin beşyüz yıldır bilinen herşeyin karşısında vücut bulan hareketinin Tom Breevort'un savunduğu gibi mantıki bir açıklaması olabilir mi?
  • Blackest Night/Fear Itself, House of M/Flashpoint gibi benzeşmeler mecburi midir, yani olayın hikaye tarafı bir yana, bu kadar büyük iki yapı biri nereye giderse oraya sürüklenmek zorunda mı kalır?
  • Star Wars'da Expanded Universe kavramı keşfedilmeseydi George Lucas açlıktan ölmemek için daha kaç film çekip, kaç oyun yapmak zorunda kalırdı?
  • Magneto'nun ilk kaskının gerçekten boynuzları olduğunu biliyor muydunuz?
  • Rob Liefeld, hala çok büyük kontratlarla DC ve Marvel için iş yapmasına rağmen düzgün bir ayak bile çizemiyor.
  • Leinil Francis Yu, son jenerasyonun "çok yetenekli olup da kendisini en kısa sürede bozan" çizerleri arasında ilk sırada geliyor olsa gerek.
  • Alan Moore'un Marvelman olayına hala her gece yatmadan önce yarım saat güldüğüne inanıyorum.
  • Grant Morrison'un ağır ingiliz aksanı sahte olabilir mi?
  • Dostoyevski günümüzde yaşasa ve Çizgi Roman yazarı olsa, kesinlikle Ultimate Marvel için hikayeler yazardı. Ama güzel hikayeler. 
  • Action Philosophers ne kadar güzel bir seridir!
  • Çizgi Roman yayıncıları kendi aralarında bir kurul seçseler, ve bu kurul her sene hangi süper kahramanların ev kazası ya da ecel gibi sebeplerle ölüp bir daha geri gelemeyeceklerini seçse, şahane olmaz mı?
  • Blogu günlük olarak update etmek zorunda olsaydım, maaşlı bir işte çalışır gibi öfleyip püflemem gerekmez miydi? 
  • İtiraf etmek gerekirse Formspring'de bazı soruları cevaplamak için yeterli enerjiyi zaman zaman kendimde bulamıyorum. Özellikle biyografi isteyen soruları; biyografi yazmak dünyadaki en sıkıcı iş herhalde.
  • "Bir hikaye yazmak istesen ve bu yayınlanacak olsa, hangi karakter hakkında olmasını isterdin?" diye bir soru sorulsa, bir saniye bile düşünmeden Darkhawk diye cevap verirdim. Tüm evrenler içerisinde ergen sinirine ve ölçüsüzlüğüne sahip Umut Sarıkaya karakteri benzeri tek cevher Darkhawk çünkü.
  • Zamanında son derece misojenist, ırkçı, siyah sömürüsüne dayalı çizgi romanlar üreten firmaları gay karakterlere yer veriyorlar diye açık görüşlü ilan etmek dangalaklık değildir de nedir? 
  • Geziye gittiği akvaryumda vatosun kafasına pet şişeyle vuran insan olası Skrull istilasında ne yapar? 
  • Marvel dergi fiyatlarını $4.99'dan $3.99'a indireceğini duyurduğunda tenzilat mı yapmış oldu, yoksa "Ulan o fiyat bir yıl önce $2.99'du?" diyen bizim gibi saflarla dalga mı geçiyor?
  • İtiraf etmek gerekirse, DC'nin yeni yayınlayacağı dergilerden sırf eskilerini okuyup oturtmaya üşendiğim için çok umutluyum. Nereden başlayacağımı bir türlü yakalayamadığım için son iki senedir Batman okuyamıyorum doğru düzgün.
  • DC'nin Red Lantern olarak bildiğin tekir kediyi piyasaya çıkarıp psikopat yapması, vahşilik midir? Hayvan sömürüsü müdür? Eğer bu hayvan sömürüsüyse, Red Lantern'ın varlığının öküz olmasına ne demeli?
  • Yeni eve taşındığımdan beri odalardan birinin büyük duvarını boydan boya çizgi roman kaplatmayı planlıyorum, daha henüz uygun panel ya da kapakları seçebilmiş değilim. Siz de kalkıp bu adama en iyi on kapak filan soruyorsunuz. Allah güç veriyor, seçiyoruz; o ayrı.

Yeni Ghost Rider filmi hakkında düşüncelerin neler ? Fragmanı da yayınlandı,süper olacağa benziyor :D

Fanlarının çok seveceği, insanları eğlendirecek, genel sinema seyircisi açısından da boş bir çaba olarak görülecek cheesy bir film olacakmış gibi geliyor bana. Yani eğleneceğiz, ama daha önceki postlarda da bahsetmiştim, artık çizgi roman uyarlamaları bana kalkıp sinema'ya gitme isteği vermiyor, film vizyona girdikten çok sonraları belki izliyorum.

Ayrıca ateş işeyen Ghost Rider da bana Johnny Blaze'den çok Danny Ketch tarzı geldi. :)

Ne vardı?

Türkçeye çevrilmesi gerektiğini düşündüğün 10 çizgi roman söylermisin

Hemmen bir çırpıda sayayım, sayayım da beni dinleyip karar alacak olan tüm yayınevleri batacaktır; onu da ekleyeyim.

-Atomic Robo
-Supergod
-Preacher
-Age of Apocalypse (Yeni jenerasyondan bunu okumayan çok okur var hala)
-New X-Men (Grant Morrison rocks!)
-Crisis on Infinite Earths
-Secret Wars
-Identity Crisis
-Annihilation (Tüm seri, Conquest de dahil.)
-Ayrıca X-Men, Fantastic Four, Nova, Hawkman, Green Lantern gibi serilerin tüm Essential'ları Hardcover olarak Türkçe'ye çevrilip basılmalı. Şahane olur.

Ne vardı?

Sinema filmi çekilmiş nerdeyse her çizgi roman karakterinin ülkemizde çizgi romanları yayınlandı sence neden hellblazer onlardan biri olamadı?

Belki de hem Hellblazer Iron Man, Thor, Spider Man gibi popüler bir figür olmadığı için, hem de filmdeki Constantine'i merak edip dergiyi alacak olan insanların filmde anlatıldığı gibi bir karakter bulamayacakları için olabilir. Sarışın ve ingiliz olan John Constantine filmde esmer ve amerikalı hale getirilmişti hatırlarsanız.

Bunun çok başarılı bir ticari faaliyet olduğu tartışılır zaten, Iron Man gösterime girdiği gün piyasaya çıkan Iron Man : Extremis 600 küsür adet satmıştı mesela.

Ne vardı?

şöyle venom vs. spider'lı bi seri istiyorum, en iyisi hangisidir?

2003 ve 2004 yılları arasında yayınlanan Venom serisinin #1-18 arasındaki Tsunami hikayesi çok başarılıdır bence, hatta Alaska'da geçen hikayenin ilk başlarında bir Thing havası yakalamak bile mümkün. Tavsiye ederim.

Ne vardı?

kyripton'un yok olmasının sbebi nedir? hangi olay koskoca bi gezegeni tamamen yok edebilr ki ?

Bu konuda yazara ve origin hikayesine göre farklı farklı cevaplar mevcut.

Golden Age'e bakacak olursak burada -üstü örtülü olarak bahsedilse de- Krypton'un çok yaşlı bir gezegen olduğu için yokolduğu yönünde bir izahat biçemi kabul görüyor.

Silver Age olarak kabul edilen 1950'lerde Krpyton'un neden patladığı yönünde ek bir açıklama mevcut değil, sadece yanlış yönlendirilen bir nükleer füze denemesi neticesinde Krpyton'un 2 uydusundan birinin yokedildiği, bu sebeple de Krpyton dışına yapılan tüm uzay uçuşlarının yasaklandığı bilgisi var. Bu da "Krypton'lular patlayacağı aşikar bir gezegenden neden kaçmadılar?" sorusuna bir cevap olarak hazırlanmış olsa gerek.

Modern Çağ'da da -daha doğrusu Crisis on Infinite Earths sonrası reboot edilen DC evreninde- origin hikayesi biraz daha çetrefilli hale getiriliyor. Krypton'lular dünyadaki teknolojinin çok ilerisinde bir uygarlığa sahipken, çok ileri düzeyde uygulanan klonlama'da görülen gelişimler gezegeni bir Klon hakları mücadelesinin, bunun ardından da bir Klon savaşının etkisinde bırakıyor. Bu savaşın çığrından çıktığı bir dönemde, Destroyer adı verilen bir silah gezegenin çekirdeğine nükleer yüklemede bulunarak seri patlamalar oluşmasıne, ve Kandor şehrinin Krypton bünyesinden ayrılmasına sebep oluyor. Bu silahın etkileri durduruldu diye düşünülüyor ancak, daha sonraları ancak yavaşlatıldığı anlaşılıyor. Bu da, kaçınılmaz bir şekilde Krypton'un yokoluşuyla sonlanıyor.

Ne vardı?

19 Ağustos 2011 Cuma

The Avengers Filminden Dört Görüntü Yayınlandı!

Dünya ne acaip bir yer oldu değil mi, henüz vizyona girmemiş filmleri izlemeye alışmıştık ama henüz çekimleri bitmemiş bir filme şahitlik etmek daha da enteresan bir durummuş.

Ohio'da çekimleri süren The Avengers filmi sayesinde şehir Nerd'ler için kutsal bir mekan haline geldi. İşte onlardan biri, çekimler esnasında bir binanın tepesine çıkmış ve şu dört görüntüyü çekmiş :





İlk karede pek bir ipucu yok ama, ikinci karede Thor ve Captain America'nın rakipleri S.H.I.E.L.D ajanları gibi geldi bana, ne dersiniz?

Yeni X-Men Takımlarında Kimler Olacak? X-Force Kadrosu Açıklandı!

Gördüğüm kadarıyla internete bomba gibi düşen bir teaser oldu bu; aslına bakarsanız pek de şaşıracak bir şey yok.


Uncanny X-Force, Schism sonrası Regenesis ile birlikte Marvel evrenine yeni kadrosuyla dönüyor; ekipte (Dark Angel Saga'da ya müteveffa, ya da Archangel-Free hale gelecek olan) Angel ve (Artık daha büyük bir takıma sahip olan) Wolverine olmaksızın; Psylocke, Deadpool, Fantomas ve Nightcrawler mevcut.

Evet, Nightcrawler ölmüştü, fakat burada sözkonusu olan tarihin en hızlı geri dönüşlerinden biri daha değil şükür ki, yukarıda gördüğümüz imaj Age of Apocalypse evrenindeki Nightcrawler'a ait.

Demek ki ekip Dark Angel Saga'da paralel evrenden bu arkadaşla birlike dönecekler. Harika gelişme, hele bir de bir gün bildiğimiz Earth-616 Nightcrawler geri dönerse, işte o zaman çok şenlikli bir ortam olacaktır.

house of m serisi pcde mevcut okunmak için hazır bekliyor fakat öncesinde bu scarlett ablamızın bi olayları olmuş hangi serisidir bu?

Scarlett Witch'in vukuatları efsanevi Avengers #500 ile Avengers : Finale arasında geçmekte , neler neler yok ki bu vukuatlar arasında? Ben anlatacağım ama, siz yine de alıp okuyun bence.

Müteveffa Jack of Hearts'ı hayata döndürüp bir bomba haline getiriyor, ve bu bombanın patlaması esnasında Orjinal Ant-Man Scott Lang ölüyor.

Vision'u içi Ultron robotlarıyla dolu bir şekilde Avengers Mansion'un biraz gerisine Quinjet ile birlikte çakıyor. Bu Ultron'larla mücadele ederken kafayı çizen She Hulk Jennifer Vision'u ortadan ikiye bölüyor; Captain America'nın üzerine bir otobüs çakmak üzereyken Tony Stark tarafından durduruluyor.

Tüm Avengers ekibinin arası bu saçma sapan olaylar yüzünden bozuluyor, Tony'nin alkol problemleri tekrar gündeme geliyor.

Avengers'ın düşen üyelerine bir saygı ziyareti gerçekleştirmek için tüm Marvel kahramanları konağın önündeyken, bir Kree saldırısı gerçekleşiyor. Bu saldırıyı yaratan da Scarlett Witch. Bu Kree saldırısını engelleyeme çalışırken Hawkeye de hayatını kaybediyor.

Hem de tüm bunlar, House of M'e doğru giden tüm olaylar silsilesi neden oluyor ? Scarlett Witch'in çocuk takıntısını bilmeyen Janet Van Dyke'ın bir havuz başı sohbetinde kendini tutamayıp "Avenger dediğinin çocuğu olmaz kardeşim, çocuklu insan işi değil bu" demesinin neticesinde oluyor. Avengers #503'ü okursanız, Wanda'nın kendini kaybetme anının tam da bu olduğunu görebilirsiniz.

Ne vardı?

walking dead hakkında ne düşünüyorsun?

Çok seveni var, ama Walking Dead bana ilginç bir şekilde sıkıcı gelen bir seri. Kirkman'ın hikaye anlatım yeteneğine takılacak hiçbir kulp yok tabii ama; insan ister istemez (aynı apokalptik ortam ve dekadans hissi itibariyle) Y:The Last Men'deki olay örgüsüyle kıyaslıyor, bu kıyaslamanın neticesinde de Walking Dead'in aynı noktada dönüp duruyormuş hissiyatı veren hikayesi biraz sıkıcı kalıyor gibi. Siz ne dersiniz?

Ne vardı?

Arkabahçe'nin çıkarttığı yayınların hangilerini okumamzı tavsiye edersin?(Devamlılılık bakımından)

Bu konuda çok fazla soru geliyor, ben de yardımcı olabilecekleri düşüncesiyle Gerekli Şeyler'e ulaşmaya çalıştım. Onlardan cevap beklediğim için sizin cevabınız da otomatik olarak gecikmiş oldu; kusura bakmayın. Neticede bir cevap alamadık.

Gerekli Şeyler'in Türkçe olarak çıkarttığı yayınlardan (devamlılık gözetmeden söylüyorum, çünkü Türkçe çıkan yayınlarda devamlılık çok ciddi bir unsur olarak yer alamıyor her zaman) Kick Ass, Uncanny X-Men #120-#128 arasını içeren X-Men Klasik Cilt 1, tüm New Avengers serisi, Planet Hulk ciltleri ve Gizli Savaş cildini önerebilirim. Hepsi "Türkçe yayınlamak için bazı dergileri seçseydiniz ne olurdu?" sorusuna ders niteliğinde bir cevap, hepsi çok nitelikli yayınlar.

Ne vardı?

18 Ağustos 2011 Perşembe

Türkçede yayınlanmış hangi amerikan çizgi romanları kesinlikle okunsun dersin?

Hepsi okunsun derim ben, Türkçe Çizgi Roman okumanın keyfini yıllar yılı ingilizce okumaya mahkum kaldıktan sonra anlayabiliyorsunuz.

Bugüne dek Türkiye'de çok güzel seriler yayınlandı, eğer ben Cevval bir insanım, bulurum arkadaş diyorsanız Alfa'nın yayınladığı Fantastic Four, Thor, Captain America ve Rom serilerinden başlayarak 1N'nin Superman, Batman, Spider-Man ve X-Men'inden geçerek Büyük Mavi'nin Spawn, Witchblade, Spider-Man ve Superman'ından devam edebilirsiniz.

Sonrası ise daha geniş, Star Wars evrenine meraklıysanız mesela JBC Darth Vader özel sayısıyla birlikte Clone Wars serisini yayınlıyor, Hoz Spider-Man : Evolve'u yayınladı. Okuyana dergi çok.

Ne vardı?

Kendimi bir çok seriyi tekrar tekrar okurken buluyorum, ne zaman ne oldu, nasıl oldu vb soruların cevaplarını unutmamak için (Marvel için konuşuyorum). Sizde de benzer bir durum oluyor mu? (Bu durumdan şikayetçi değilim, bilakis zevk alarak okuyorum)

İnanın bazı çizgi roman serilerini unutup tekrar baştan ilk heyecanla okuyabilmek için neler yapmazdım! Mesela Annihilation, ya da Mutant X, ya da Darkhawk'ın ilk volume'ü, ya da Claremont'un X-Men serisi. Bu hikayelerin hemen hemen tüm ayrıntıları zihnimde olduğu için (çünkü hiç okumadıysam bir iki defa okumuşumdur) tekrar okumak o kadar da keyifli olmuyor.

Ama sorunuza cevap olarak, arada tam net olarak hatırlayamadığım şeyler olursa açıp bakıyorum tabii ki, şöyle bir kurcalayıp "Ha, böyleymiş" dediğim oluyor. Geçen gün Mr.Sinister ile bir şeyi hatırlayamadım, iki saat aramam gerekti.

Ne vardı?

knightfall, torment, tDoS biraz bana eski kaldı, daha doğrusu benden eskiler (torment'i aradım, cbr/cbz yoktu). şu aralar v for vendetta'yla the walking dead'i aldım (marmara forum d&r çr bölümü iyi olmuş) ama tabii artık sınav hazırlığı falan, zaman yok

Spider Man vol.1 #1-#5 diye aramayı deneyin Torment'i, hiç bulamazsanız Kadıköy'de sahafları şöyle bir dolaşıp 1N'nin 1996 yılında çıkarmaya başladığı Spider Man'leri arayabilirsiniz, kaligrafisi ve çevirisi iyidir.

Marmara Forum'a da uğramak gerek tabi.

Ne vardı?

marvel knights ne anlamda kullanılır?

Marvel Knights 2006 yılında Joe Q. tarafından uydurulmuş bir imprint adı, yani sol üst köşede Marvel banner'ıyla çıkan dergilerden bazıları yeni kreatif ekiplerle ve okuyucu tarafından takibi daha kolay yeni hikayelerle uzun sürecek limited seriler halinde yeniden yayınlanmaya başlandı, ve bu serinin adını Marvel Knights olarak belirlediler. Marvel Knights serisi sanırım Fantastic Four gibi bir dergiyi gözardı edecek olursak daha çok "solo" takılan ve sokaklarla bağı ağır basan kahramanların yer aldığı bir seri oldu.

Ve hepsi Earth-616 evreninde geçen hikayeler anlattı, Joe Q. o dönem bunu niyeyse üzerine basa basa söylemişti. Belki okuyucuların DC'nin Elseworld'ü gibi bir şeyle karşılaşma beklentilerinin önüne geçmeye çalışmıştır. Tavsiye isterseniz, Marvel Knights : Punisher baya iyi bir seridir.

Ne vardı?

17 Ağustos 2011 Çarşamba

shadowland serisinde nooldu, daredevil nerede, black panther wakanda'yı niye bıraktı? the man without fear daredevil kalmalıydı..

Shadowland serisi Daredevil'in kendi kendisini sürgün etmesiyle sonlandı, Daredevil bir süre Amerika'nın güneyinde takılıp çok kısa süre içerisinde hızlıca özünü bulduktan sonra göreve geri döndü. Daredevil : Man Without Fear #1 geçtiğimiz hafta yayınlandı galiba.

Black Panther de Doctor Doom ile olan mücadelesi neticesinde Wakanda'daki tüm Vibranium rezervini kaybettiği için milletinin tüm zenginliğini, refahını yok etmiş oldu. O da kendisine sürgün görevi verip, dünyanın en sıkıntılı, en darboğazda, en mahrumiyet bölgesi yeri olan New York'a geldi. Gördüğüm kadarıyla Post Fear Itself dönemde de Avenger olarak göreceğiz kendisini :

http://secret-invasion.blogspot.com/2011/08/fear-itself-sonras-yeni-avengers.html

Ne vardı?

bayadır çr okumuyorum, başka soruda 'The Death of the Superman, Knightfall ve Spider Man : Torment' görünce merağım kabardı. okunası seriler mi? bi de superman red son mı öyle bişi vardı sanki?

Aa, delisiniz, okunmaz mı. TDotS zaten Superman'in öldüğü ve ardından mecburen tekrar diriltildiği seri. Zaten ardından Cyborg Superman, Eradicator ve Superboy gibi karakterlerin yaratılması, ve Doomsday gibi bir mahlukata ev sahipliği yapması sebebiyle bile okunması elzem bir seri. Tavsiye üzeri tavsiye.

Knightfall da hem Batman'in başına bir sürü villain'den oluşan bir taç takması sebebiyle, hem de yeni The Dark Knigt Rises filmine unofficial olarak konu olması nedeniyle çok konuşulan, ve daha çok konuşulacak bir seri. Okumadıysanız yuh, oha, kesin okuyun.

Spider Man : Torment bunların içerisinde en zayıf halka olmasına rağmen benim çok beğendiğim, o dönem içerisinde ilgiyle okuduğum bir seri. Spider Man #1-#5 arasında geçiyor, Lizard ve Calpyso adlı iki kötü karakter tarafından rezil-i rüsva edilen Spider-Man'i nohut gibi terlerken resmediyor.

Superman : Red Son ise DC'nin Elseworld serisinden bir uyarlama, Superman'i dünyaya getiren roket Smallville yerine Rusya'da bir köye düşse nasıl bir dünya varolurdu onu kurguluyor. Alternatif okuma olarak atlanmaması gerek diye düşünmekteyim zaman zaman.

Ne vardı?

Bu "Hawkeye" neyin nesidir?

Bildiğimiz Hawkeye'den bahsediyorsunuz değil mi? Clint Barton olandan yani?

Kendisi ahlaksız, ruhsuz, afedersiniz Behlül gibi bir arkadaşımız. Kariyerinin ilk başlarında Villain olarak yaratıldıktan sonra Extrem Marksman olarak Avengers bünyesine dahil edilmiş bir okçu. Evet, aslı itibariyle okçu ama eline geçen herşeyi istikrarlı bir şekilde hedefine kavuşturabiliyor. Bu arada, yemediği herze de kalmıyor tabi, ekipteki kadınlara sarkmak olsun, evli hatunlarla Avengers Mansion'da birlikte olmak olsun, her türlü dümbüklüğü yapıyor. Kendisi bu alemlere Tony Stark'a saldırarak girmiş olmasına rağmen daha sonra takıma Swordsman'i almak isteyen Captain America'ya "Yea bu herifin geçmişi belli değil, villain olarak takılmışlığı var, almayalım bunu" diye trip de yapıyor. Denyo yani.

Ne zaman ki House of M öncesinde Scarlet Witch tarafından öldürülüyor, işte o saatten sonra o Clint Barton gidiyor, hayatın sillesini yemiş, ağırlaşmış, edep terbiye konusunda birazcık dahi olsa nasibini almış bir Clint Barton geliyor. Bir süre alemlerde Ronin olarak takıldıktan sonra, sevdiceği Mockingbird'ün de Skrull esaretinden kurtulmasından sonra kendini buluyor. O şimdi Avenger.

Ne vardı?

Şimdi Flash Brightest Day'in 9. sayısını okurken dikkatimi çektide Barry Allen'ın yüzüğünün kostüme ihtiyaç duyana kadar görünmez olma gibi bir yeteneğimi var yoksa çizerler adamın yüzüğünümü unutuyorlar

Bahsettiğiniz seri Flash v3 herhalde, Brightest Day #1 ile birlikte yayınlanmaya başlayan seri. Barry Allen'ın yüzüğü hakkında net bir durum yok, fakat Golden Age'den itibaren sivil haline baktığımızda yüzüğünün görünmez olmak gibi bir özelliği olmadığını görüyoruz, Barry Allen ve yüzüğü pekala birlikte görüntülenebiliyorlar;

http://comicbookreflections.files.wordpress.com/2011/05/showcase-4-page-7.jpg

Flashpoint'in ilk sayısında da parmağında yüzüğünü arayıp bulamaması, "Herhalde normal koşullarda görünüyordu" diye düşündürüyor :

http://comicbookreflections.files.wordpress.com/2011/05/showcase-4-page-7.jpg

Ayrıca şunu da ekleyebiliriz ki, yeni DC evreninde de o yüzük görünür halde olacak :

http://www.stadiumcomics.com/wp-content/uploads/2011/07/Flash1_pg3CMYK.jpg

Ne vardı?

marvel , dc serilerindeki devamlılık sorunun onemli oldugunu dusunuyormusunuz?

Ben önemli olduğunu düşünüyorum, ama gördüğüm kadarıyla sektörün kilit isimleri benimle çok da aynı kanaatte değil.

Özellikle Marvel ve DC serileri için konuşacak olursak, süreklilik ilk defa iki çizgi kahramanın birbirlerinin dergisinde göründükleri noktadan itibaren problem olmaya başladı. Bu konuda en önemli milat taşı, DC Comics'in Flash #123'te Barry Allen ve Jay Garrick'i karşı karşıya getirmesi oldu herhalde; bu durumu açıklayabilmek için olayların iki paralel evrende gerçekleştiği açıklamasını geliştirdiler, bundan sonra zaten olayların önü alınamadı. Her dergide ayrı bir hikaye anlatılan günlerden, tüm dergilerde tek bir ana hikayenin event şeklinde anlatıldığı günümüze geldiğimizde problem daha da büyüyor doğal olarak.

Tekrar tekrar yazılan origin hikayelerini, silinip evrene yeniden yerleştirilen karakterleri bile bir kenara koyarsak, aynı anda başka yerlerde olma sorununu bile aşamamış bir endüstri var karşımızda. Wolverine, şu an için mevcut Marvel evreninde (Ultimate ya da Alternate Universe değil, Marvel-616 evreninde) hem Avengers, hem X-Men, hem Uncanny X-Men, hem Uncanny X-Force, hem Wolverine, hem de Fear Itself : Wolverine dergilerinde yer almakta. Ve evet, bu dergilerin neredeyse hepsi aynı büyük eventlere katılabildiklerine göre aynı zaman diliminde yer almaktalar. Böyle oldukça okuyucu kafasında bazı şeyleri oturtamıyor, Spider-Man'in Fear Itself event'inde mücadele ettiği esnada Spider Island adlı event'in yaşanıp yaşanmadığını soran o kadar çok soru alıyorum ki. Ya da Wolverine'in oğlunun ilk ne zaman çizildiğinin.

Endüstri bu konuda çok net bir bakış açısıyla bakıyor; süreklilik, dergi satmaya imkan sağladığı sürece kullanılabilir bir enstümanken, işi yokuşa sürmeye başladığı an gözardı edilebilir eski bir klişe haline geliyor. Ben bunu doğru bulmuyorum; belki de işin içinde olmadığım içindir.

Ne vardı?

Ya hacı bizim V for Vendetta, Watchmen, Supergod, Pax Romana, Lex Luthor: Man of Steel, Joker ayarında öneri olayı kaynadı mı yoksa :D :D

Vallahi sizin tavsiyeler arada kaynamış sevgili okuyucu, ben öyle bir soru görmedim görsem tabi ki cevaplardım diyerek yiğitliğe b.k sürdürmeyelim.

Blacksad, son günlerin sansasyonel ismi Umbrella Academy ( ay başında türkçesi de çıkıyor) , The Originals, yukarıda yazdığınız isimlerden farklı olmakla birlikte The Goon, Preacher, The Boys ve Ignition City şiddetle önerilir.

Bir de Atomic Robo önermiştim blogda şiddetle, onu da takmanızı tavsiye ederim.

Ne vardı?

Yeni X-Men Takımlarında Kimler Olacak?

Schism'in 2.sayısı itibariyle ana hikaye çok güzel gizlenmeye devam ediyor, Wolverine ve Cyclops'un hangi noktada ayrılığa düşecekleri konusunda henüz net bir fikir sahibi olamadık. Ama geçtiğimiz hafta içerisinde Post-Schism dönemine ait üç X-Men dergisinin teaserları yayınlandı; bunlar hakkında yorum yapabiliriz:

Bu Absorbing man kimdir ya ? Old Man Logan serisinde magneto ile beraber thoru devirdiklerinden bahsediliyor

Carl "Crusher" Creel Marvel'ın Silver Age dönemlerinde Stan Lee ve Jack Kirby tarafından yaratılmış oldukça esaslı bir karakter, öyle son dönemin tırt villain'lerinden değil yani. Kendisi alkol mağduru eski bir boksör, ve bir gün Loki tarafından Asgard malzemeleri ve tarifleri tarafından hazırlanmış bir kokteyle yumulunca içi dışı bir acaip oluyor; dokunduğu her maddenin gücünü; biçemini, atomik yapısını alıyor. Böyle olunca tabii, tutamıyorlar küçük enişteyi!

İlk önce Thor, daha sonra Asgard birlikleri derken Odin ile kafa kafaya geliyor Creel, onu da indirmek üzereyken bir alicengiz oyunuyla alaşağı ediliyor, ve Loki ile birlikte sürgüne; uzaya gönderiliyor.

Daha sonraları defalarca çıkıyor karşımıza, Marvel evreninin en güzel biçilmiş karakterlerinden biri kendisi. Hatta Earth X serisinde de çok çok önemli bir yeri vardır, okumadıysanız tavsiye ederim.

Old Man Logan alternatif bir gerçeklik olduğu için orada Thor'un ölümünün Magneto ve Creel tarafından gerçekleştirildiği yazıyor, bunun normal marvel evreninde bir karşılığı yok tabii. Ama Creel'in Age of Apocalypse evreninde de ormanlık bir arazide Magneto'yu ağır hacamat etmişliği de vardır.

Ne vardı?

aynen Romulus denilen zat. Kimdir nedir bu kisi

Romulus Wolverine : Origins and Endings'i takip eden Wolverine : Origins serisinde uydurulmuş bir karakter. Hiç kimse aksini iddia etmesin, o günlere kadar Logan'ın geçmişi hükümet tarafından parça parça edilmiş, isteyen herkes tarafından ölüm makinası olarak kullanılmış bir mutant olarak bilinirken Origins serisiyle öğrendik ki bu Romulus adı verilen şahıs kendi klanının gelecekteki yöneticisi olabilmesi için Wolverine'in hayatını başından itibaren her adımda manipüle etmiş. Bu klan da Lupins adında ucubik bir oluşum; Wolverine, Sabretooth, Feral ve Wild Child gibi mutantların primatlar yerine caninlerden geliştiğini iddia eden sapkın bir tarikat.

Roma imparatorluğunun kurucusu olarak gösterilen Romus'un kardeşi Romulus olduğu da iddia edilen bu şahane karakter, Wolverine : Origins'in sonlarına doğru Wolverine tarafında Cloak'ın elbisesiyle boyut kapısı açtığı Dark Force dimension'a hapseldi. Bir daha da kendisinden tık dahi duymadık.

Acaip değil mi, sen böyle bir karakter yarat, sonra hapset. Hapsedecekler tabii, öldürülür mü bu adam, daha otuz defa çıkacak karşımıza.

Ne vardı?

Sanırım türkiyede bir aralar batman knightfall ve dark knight returns şövalye'nin düşüşü ve şövelyenin dönüşü olarak yayınlanmıştı doğrumudur acaba?

Evet, 1N yayıncılık tarafından yayınlanmışlardı. Hatta işin en ilginç tarafı, 1N yayıncılık tarafından yayınlanan dört dergiden üçünde (Superman, Batman, Spider-Man) karakterlerin çöküş öykülerinin anlatılmasıydı. The Death of the Superman, Knightfall ve Spider Man : Torment (ki çok eziyetli bir seridir, Todd McFarlane imzalı) karakterlerini yerden yere vuran ve ciddi hasılata imza atan serilerdi. Sadece X-men (çok doğru bir tercihle) Chris Claremont'un X-Men #1'inden (Magneto'lu ve Asteroid M'li hikaye) başlamıştı, orada böyle üzücü durumlar yaşanmıyordu.

Heey hey, Lise'ye yeni başlamıştım, sene 1996.

Ne vardı?

peki benim favori adamim Cable'in olumu konusunda ne diyosun?ne zaman geri dondururler sence?bi de Hope denilen karakterin bundan sonraki rolu hakkinda ne dusunuyorsun?gercekten bir mesih rolu oynatilacak mi?

Uyumayın; uyumayın, yazdık biz bunları. http://www.altevren.net/?p=297

Hope konusunda ise Cable ve Bishop'un birbirine girdiğini düşünecek olursak, iki gelecekten gelen karakteri böylesine ihtilafta bırakan bir varlığın gerçekten Mesih mi yoksa şeytan mı olduğunu anlayabilmek zor. Tom Breevort'a sürekli olarak bu konuda sorular geliyor, "Onca yıl X-men ile birlikte takılan Bishop neden Hope'u görünce çıldırdı?" diye, o da "Zamanda geri gidebilme imkanınız olsa ve gittiğinizde Hitler'in doğumuna şahitlik etseydiniz, ne düşünürdünüz?" diye cevap veriyor. Yani Bishop'un geldiği gelecekte Mutant mesihi yüzünden tüm insanlık mutantların tepesine çöküyor.

Cable'ın bakış açısı ise kesinlikle farklı, o mutantların geleceğinin Hope üzerinden yükseleceğine inanıyordu.

Ne vardı?

16 Ağustos 2011 Salı

evet, sunfire. hatta o zamanlar wolverine'in de capon manitası vardı, deathstrike'dı adı galiba. n'ooldu ona sonraları?

Lady Deathstrike, ağzımızı toplayalım lütfen. Benden duymuş olma, biraz asabi bir ablamız kendisi.

Deathstrike daha sonra kötü kadın oldu, defalarca X-Men'e saldırdıktan sonra kendisini en son Jean Grey'in saçını ele geçirmeye çalışan Sisterhood of Mutants ile birllkte Uncanny X-Men #508'de gördük. Wolverine'i oyalama görevine sahipti, ve o koca pençeleri Wolverine'in ciğerlerine sokup onu bir süreliğine paralize ettikten sonra ortadan kayboldu. Necrosha'da şöyle bir göründü ama, devamı gelmedi.

Ne vardı?

ilk x-men'de maskeli bi capon abimiz vardı; uçuyodu, kaçıyodu, alev püskürtüyodu falan. neydi onun adı?

Sunfire'ı diyorsun sen. Eski X-Men'lerde vardı kendisi, takım oyununa çok uygun bir karakter olmasa da bir süre tüm vücudunu kaplayan kostümle arz-ı endam ettiğini hatırlıyorum. Hatta daha sonraları Age of Apocalypse'de Apocalypse'in Horsemen'i "Famine" olmuştu, değil mi?

Ne vardı?

Siz Sorun Biz Anlatalım - Thunderbird ve Warpath kimdir?

 Efendim, artık sorulara genellikle Formspring üzerinden cevap veriyoruz ama sadık bir okuyucumuzun google üzerinde bu kadar mağdur hale gelmesine gönlümüz razı olmadı, bir iki link ile kendisini kandırmayalım dedik.

   
O bahsettiğiniz kızılderili arkadaşlardan iki tane var; ilki Thunderbird, ikincisi de Warpath olsa gerek.

Thunderbird, halk arasında bilinen adıyla John Proudstar Apaçi kabilesine mensup bir kızıldereli, ve "Ayı gibi güçlü" diyebileceğimiz bir şekilde Superhuman gücüne, hızına, dayanıklılığına ve dikkatine sahip. Kendisi bahtsız bir karakter, X-Men'in Second Genesis adıyla bilinen ve Giant-Size X-Men #1'de ortaya çıkan takımında yer almaktaydı; orjinal X-Men ekibini Krakoa adasından kurtarmak için Charles Xavier tarafından kurulan bu ekipte ilk defa bu hikaye için yaratılan Storm, Colossus, Nightcrawler ile birlikte giriş yapan Thunderbird, hemen bu olayı takip eden ikinci hikayede Count Neferia tarafından öldürüldü. Kendisinin bu son yolculuğunu X-Men #95'te görebilirsiniz. Kendisi son Chaos War : X-Men serisinde bir tur diriltildi bile.


İkinci X-Kızılderilimiz ise Warpath namıyla maruf James Proudstar, kendisi yukarıda bahsettiğimiz kocaoğlanın küçük kardeşi olmakla birlite Thunderbird'in güçlerinin skalada çok çok ileri noktadaki hallerine sahip. Unbreakable olduğu yönünde söylentiler bile mevcut hatta. O da abisinin ölümü üzerine X-Men'i suçlayıp Hellion'lara dahil olduktan sonra hak yolunu bulup X-Men olmuş bir karakter. En son zamanlarda da Wolverine'in Derin X-Men ekibi X-Force ile Purifier kesmekteydiler, Necrosha sonrasında ise ekibi terkedip kendisini dağa taşa verdi. Arizona'da ufak bir tekel açtığı yönünde dedikodular da mevcut. Kendisi hakkında bol aksiyon okumak isterseniz X-Force vol.3'ü okuyabilirsiniz.

Fear Itself sonrası yeni Avengers Kadrosu Belli Oldu!

Bu o kadar da ağır spoiler değil, sadece tek bir kötü haber içeriyor; onu da resmi aldıktan sonra belirtelim:


Kötü haber : Tony Stark'tan kurtulamıyoruz arkadaşlar. Teneke adam yeni Avengers serilerinde de ortalıkta olmaya devam edecek. Zaten Stark : Disassambled'de ölmediğinde huylanmıştım bu adamın kazık kakacağından, en büyük korkumuz gerçek oldu.

Bunun dışında dikkate değer ikinci gelişme Hawkeye'nin kostüm değiştirmesi oluyor, biraz daha Ultimate Clint Barton mu olmuş ne?

Üçüncü gelişme ise ekibe yeni eklenen Black Panther ve Vision ikilisi oluyor. Black Panther için bir şey diyemem ama Vision Avengers ekibinin ruhuydu, bu dönüşü görmek gerçekten hoş olacak.

Dördüncü gelişme ise kimseye sürpriz değil : ekipte Thor yok. Bu da demektir ki Fear Itself sonrası ölecek ya da sürgüne gidecek kahramanımız ekipte  temsil edilmeyince Avengers bir Powerhouse short duruma düşmüş olacak. Ben bunun devrearası transferi ile kapatılacağını düşünüyorum.

[Ağır Spoiler] Marvel Evreninde Oyuncu Değişikliği [Ağır Spoiler]

Fear Itself yardıra yardıra sürerken sonrasında neler olacağına dair az çok bazı fikirlere sahip olmaya başladık; Thor'un Thing ve Hulk ile mücadeleye girerken Tony Stark'ın Odin'in izniyle zırh ve silah yapım ihalesi almasıyla birlikte gelişmelerin hangi yöne doğru ilerlediği belli oluyor gibi. Bu görüşümüzü destekleyen bir teaser daha yayınlandı ; ve sözkonusu teaser Fear Itself serisinin dışında ilerleyen bir seri olan Mighty Thor serisine ait.

batman'ın kullandığı dövüş tekniği hangisi? yada hangileri?

Bu konuda bilgi alabilmek için Bruce Wayne'e telefon yoluyla ulaşmaya çalıştığımızda kendisiyle görüşemedik, Alfred ise biz "Dövüş tekniği, dövüş, dövüş" dedikçe "Ev burası güzel kardeşim," diyerek kapattı. O yüzden biz yine kulaktan dolma bilgiler verip konuyu üstünkörü kapatalım diyoruz. Ne dersiniz?

Batman'in hangi dövüş sporlarında uzman olduğu konusunda net bir bilgi yok, ama Grant Morrison'un JLA'sının ilk sayısında Superman tarafından "Dünyadaki en tehlikeli adam" olarak tanımlanan Bruce Wayne'in bu alanda da uzman olduğunu düşünmek gerçekten uzak olmayacaktır. Ki, Superman/Batman'ın ilk volume'ünde teke tek bazda Lady Shiva'yı alaşağı edebilmiş bir adamdan bahsediyoruz.

Kısaca özetlersek, bizi iş göremeyecek hale getirebilecek denli dövüş sporlarına aşina bir adamdır Bruce Wayne; 46 raporu aldırır. O derece.

Ne vardı?

şimdide villianları soralım ben en çok darkseidla jokeri severim senin en sevdiğin 10 tanesi

Ne liste yaptı bu ay değil mi; üşenmeyelim, hemen sıralayalım :

- Magneto
- Wizard
- Darkseid
- Sphinx
- Annihilus
- Doctor Doom
- Omega Red
- Sinestro
- Lex Luthor
- Thanos

olabilir.

Ne vardı?

peki hocam bu batman , dedektif batman vb böyle 8-10 tane batman var bunlar nedir allah askina bi aciklar misin acaba?

Batman tek bir dergiyle sınırlanamayacak kadar büyük bir Franchise, bu aslında bildiğimiz bir çok Major süper kahraman için geçerli bir durum. Bu konu açıldığında hep örnek veriyorum, beş ya da altı tane Spider-Man dergisi var, ve bunların arasından Amazing Spider Man 15 günde bir çıkıyor, aylık bile değil!

Batman'in de DC'nin amiral gemisi olduğu düşünülecek olursa, bu kadar derginin neden yayınlandığı kabak gibi ortaya çıkar. Siz ne kadar çıkarırsanız çıkarın, çok çöp işler olmadığı müddetçe -ki genelde bu da Sürpriz oluyor, çünkü DC ya da Marvel gibi yayınevleri büyük serilerini kolay kolay deneyimsiz isimlere emanet etmiyorlar- derginiz belli bir miktarin üzerinde satış yakalıyor; niye daha fazla çıkarmayasınız?

Ne vardı?

Mighty Thor ya da Astonishing Thor'a başlamayı düşünüyorum da hangisini tavsiye edersin?

Açık konuşmak gerekirse ben Matt Fraction'un Thor'u rezil ettiğine inanıyorum, Siege sonrasında gelişen World Eater'lı hikaye çok kötü olmasa da Thor olarak bildiğimiz herşeye karşıydı. Fraction sokak tarzı hikayeleri daha iyi yazıyor diye düşünüyorum; o yüzden Mighty Thor'dan pek keyif alamadım. Ama okuyucuların geneli seriden memnun, o yüzden denemenizde fayda var.

Astonishing Thor ise yeni ve sıradan Thor maceralarından daha fazlası değil, eğer okumadıysanız Thor v3'ü daha şiddetle tavsiye ederim.

Ne vardı?

15 Ağustos 2011 Pazartesi

en sevdiğin 10 dc comics kahramanı(yan karakterr,villian yada sidekick değil)

Şöyle sıralayalım;

- Green Lantern (Hal Jordan)
- Batman
- Elongated Man
- Green Arrow
- Captain Marvel
- Flash (Jay Garrick)
- Catman
- Aquaman
- Guy Gardner
- Superman

şeklinde olsa gerek.

Ne vardı?

Magneto dan devam edelim. Neden Magneto dünyanın manyetik alanını değiştirmek varken kulağını ters taraftan tutuyo :D işin keyfimi çıkmıyo:D Değiştir manyetik alanı gitt M astroidine keyfine bak :D Birde En Sabah Nur hangi sayıda harcıyodu AOA de

Bu konu genellikle yazarların hikayenin hangi tarafa gitmesini istediklerine göre değişiyor, ama genel itibariyle bir yorum getirmek gerekecekse Magneto'nun yaşı ve yıpranmışlığı nedeniyle bir tükenme yaşadığı gerçek. Bunu en iyi Claremont'un X-Men serisinin #1-#3'ü arasında görmüştük hatırlarsanız; Magneto sürekli olarak Cortez tarafından "şarj" edilme ihtiyacı duyuyordu. Yakın geçmişe bakacak olursak kendisinin depremleri engelleme ve Kitty'nin içinde mahsur kaldığı gezegen boyutundaki roketi dünyaya doğru çekme gibi süpersonik hareketleri de mevcut.

En Sabah Nur'un bir hacamat durumu sözkonusu değil, serinin sonunda kendisi hacamat oluyor hatta.

Ne vardı?

Magneto harbiden baba karakterdir. Hocam yaratılırken Hz. Davud'tan esinlenmiş olabilir mi (Ramazan yönelik bir soru olsun :D) neticede Hz Davud'ta demirciydi metal bükmem olayları hani. Neticede Magneto da Hz. Davud da yahudi. Çok mu saçma oldu :D :D

Böyle bir gerçeklik olduğunu kabul etsek çok hoş olurdu tabii ama Stan Lee'nin konu hakkındaki açıklamalarına baktığımızda Magneto'nun sadece hoş görünen bir süper güce sahip sıradan bir kötü adam olarak yaratıldığını görüyoruz. Karakterin altının derinleştirilmesi, Silver Age'den çok sonralara denk geliyor.

Ne vardı?

Sizce ''Magneto was right'' mıdır?

Tabii ki öyledir. Aksi düşünülemez, 2.sayısı yayınlanmakta olan Schism'de de Magneto'nun insan ırkı ve onun Mutantlar üzerindeki kompleksli düşünceleri hakkında ne derece haklı olduğunu bir defa daha görüyoruz. Sanırım Schism sonrasında yayınlanacak olan Magneto : Not a Hero serisi de marvel editörlerinin de bizimle aynı fikirde olduğunu ispatlıyor.

Ne vardı?

ve lex luthor superman'in clark kent olduğunu biliyomu vede biliyosa nasıl öğrendi? spuerman ve batman'in kim olduklaını bilen düşmanları varmı,varsa hangileri?

Bildiğim kadarıyla Lex Superman'ın gizli kimliğini hiçbir zaman öğrenemedi; ki bahsettiğimiz arkadaşın benim bildiğim üç değişik origin hikayesi var. İlk başta basit bir Mad-Scientist tiplemesiyken daha sonra Superman'in Smallville'den çocukluk arkadaşı haline geliyor, ki bu haliyle bile Clark Kent'in sırrı hakkında bilgisi yok.

Batman tarafına bakacak olursak ise Bruce Wayne'in Batman olduğunu bir tek Bane çözebilmişti, onda da bu bilgiyi kimseye verebilecek hal bırakmadı Jean Paul.

Ne vardı?

clark'la bruce nasıl en yakın arkadaş oluyolar ve birbirinin gizli kimliklerini nasıl öğreniyorlar?

Süper kahraman dünyalarına bakacak olursak bu arkadaşların hepsinin Üniversite kantinlerini işgal eden sap güruhları gibi sürekli beraber takıldıklarını görüyoruz. DC evreninin Kutsal Üçlüsünün en önemli iki parçası olan Superman ve Batman de birbirlerini doğal olarak çok iyi tanıyorlar, birinin karanlıktan; diğerininse aydınlıktan beslenmesi ikisini ayın karanlık ve aydınlık yüzü gibi ayrılmaz bir bütün haline getiriyor.

Ne vardı?

merhabalar emre bey.rica etsem biraz knightfall dan bahsedebilirmisiniz? bildiğiniz üzere çekilmekte olan film knightfall üstüne bilgilendirmiş olursunuz takipçileri film hakkında.

Eğer bilmiyorsanız; Spoiler veriyorum, söyleyeyim.

Yeni filmin Knighfall üzerine kurulu olacağı şeklinde söylentiler mevcut; ama bildiğim kadarıyla kesinleşmiş bir şey yok. Çünkü direkt olarak Çizgi Romandan Sinemaya uyarlama çok tercih edilen bir durum değil, özellikle "nerd" olmayan izleyicilerin de salonlara çekilebilmesi için daha orta yolu arayan senaryolar kullanılıyor. Tabii kitaba ne kadar sadık kalınırsa bizim için o kadar keyifli olur, o ayrı konu.

Knightfall Batman #492 - #500 ve Detective Comics #659 - #666 arasında süren bir Batman hikayesi, hatta ardından gelen Knightquest'in büyük bir kısmıyla birlikte Türkçe olarak da yayınlandı.

Olaylar kimliği belirsiz, daha önce DC evreninde arz-ı endam etmemiş Bane adında bir şahsın Arkham'a saldırı düzenleyip içeride ne kadar it kopuk varsa serbest bırakmasıyla başlıyor. Bu andan itibaren, Batman'in Zsazz, Killer Croc, Mad Hatter ve Amigdala gibi ne kadar psikopat düşmanı varsa hepsiyle tek tek uğraştığa ve gün geçtikçe çöküşe yaklaştığına şahit oluyoruz, serinin bu kısımları günümüzdeki Batman fikrinin karanlığını çok ayrıntılı ve güzel yansıtırken Christopher Nolan'ın Batman'ine de yakışıyor.

Daha sonraları Bane'in amacını anlıyoruz, Gotham'ın yeraltı dünyasını kontrol etmenin yolunun Batman'i ortadan kaldırmak olduğunu çözen bu ruh hastası arkadaş, önüne ne kadar düşmanı varsa attıktan sonra Batman'in karşısına çıkıyor, buradaki en önemli ayrıntı Bane'in Batman'in gerçek kimliği bilgisine sahip olması. Daha sonrasında Batman'in kırılışını izliyoruz, bu nokta filmde nasıl işlenecek Çizgi Roman çevrelerindeki en büyük merak kaynağı da bu zaten. Bruce Wayne Bane tarafından safdışı bırakıldıktan sonra o sıralarda Azrael olarak gezmekte olan Jean Paul Valley Batman kostümünü kuşanıp Gotham'a intizam getirmeye çalışıyor.

Tedavi sürecindeki Bruce Wayne'in maceraları ve geri dönüş çabaları ise, Knightquest'te, kendisinin Jean Paul'den kostümü geri alışı ise Knightsend'de anlatılıyor.

Ne vardı?

x

-men

Ne vardı?

Punisher MAX hakkında ne düşünüyorsun? Sence MAX serisine sahip olması gereken başka marvel karakterleri varmı?

Punisher MAX sevdiğim bir seri, Steve Dillon çizmeye devam ettiği sürece de seveceğimin garantisini verebilirim. Tencere kapak gibi birbirlerini bulmuş vaziyetteler.

Marvel'ın karakterleri DC'ninkilere göre biraz daha yere yakın bana kalırsa, bu yüzden kontrastını biraz arttırdığınız her karakteri MAX haline getirebilirsiniz. Nick Fury MAX ve Luke Cage MAX serileri bunun canlı birer örneği. Thor : MAX da efsane bir hikayeydi mesela, vikingler filan derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordunuz.

Başka kimlerin MAX serisi olabilir diyorsanız ilk cevap Wolverine olacaktır, onun kendi özel MAX serisi Wolverine : The Best There Is şeklinde çıkıyor zaten. Bunun dışında ben Punisher ayarında Hardcore bir macerada Dr.Strange, Fantastic Four ya da Spider Man gibi "kolej" tipli kahramanları görmek isterdim. Güzel olmaz mıydı?

Ne vardı?

bir nick fury hastasıyım ve kendisinin secret warriors adlı başrolünde olduğu bir seri var genel olarak konusu nedir okuduktan sonra neyi okumalıyım devamında? sonra wolverine'in oğlu daken çok bomba bir karakter kendisinin başka serileride var mı?

İlla Spoiler ver diyorsanız gözümü budaktan sakınmam, ağzıma geleni söylerim arkadaşım.

Secret Warriors, kuruluş itibariyle Nick Fury'nin yıllaaaar yıllaaar önce aniden bastıran durumlarda kullanabilmek üzere kurduğu, kimsenin tanımadığı yetenekli gençlerden kurulu gizli bir takım. İlk olarak Secret Invasion esnasında göreve başlıyorlar, bunun ardından önce Normal Osborn ve rejimi ile , daha sonra da Hydra ve Leviathan adlı yeraltı örgütleriyle mücadele ediyorlar. Secret Warriors baştan sonra çok güzel bir okuma sağlıyor; seri zaten Secret Warriors #28 ile son buldu. Yeni bir okuyucuysanız seriyi bitirdiğinizde bazı şeyleri tam olarak anlamayabilirsiniz, bunun bir tedavisi yok. Geçmişe dönük okuma yapabilir, ya da bize sorabilirsiniz. Hele bir okuyun da.

Daken Wolverine : Origins'in bir noktadan itibaren yıldızı oluyor, eğer kendisiyle bu noktada değil de Dark Reign esnasında tanıştıysanız ödev veriyorum ; Wolverine : Origins serisini baştan başlayarak okuyun. Pişman olmazsınız.

Ne vardı?

Selam. Acaba bana bir Top Ten (ign ne cbr in falan değil senin beğendiklerin içinden) oluşturur musun? Event, karakter serileri(ama bunlarda mesela Death of Captain America 25 ile 42 seri arası diye belirtirsen sevinirim) ne olursa DC,Marvel fark etmez.

Oluşturmaz mıyız, bloggerınız kurban olsun size. Şöyle karışık bir event ve macera listesi yazalım size; okurlarımızdan birinin de belirttiği gibi biz zaten Cübbeli Ahmet Hoca'nın ayet listesi vermesi gibi dergi numarası veriyoruz muhakkak. Yanlış anlaşılmasın, bu hikayeler benim 2000-2011 arası en sevdiğim hikayeler ama aralarında bir önem sırası belirtemem.

- Annihilation : Annihilation #1-#6 arasında geçen ana hikaye de çok başarılı, ana hikayeye paralel öykülerin anlatıldığı Annihilation : Super Skrull #1-#4, Annihilation : Ronan #1-#4, Annihilation : Nova #1-#4 ve Annihilation : Silver Surfer #1-#4 de çok başarılı. Hatta gazı alıp hepsini okursanız hiç kesmeden Annihilation : Conquest'e geçebilirsiniz.

- Civil War : Civil War, istisnasız son on yılın en başarılı öykülerinden biriydi. Hem Marvel evrenini hiç beklenmedik bir şekilde değiştirip arkasından gelen olaylara yol açışı, hem de önemli karakterlerle hiç görülmedik şekilde oynayışıyla kendisini şu günlerdeki sıkıcı eventlerde çok aratıyor. Civil War, ana hikayesi Civil War #1-#7 arasında anlatılsa da olayı yaklaşık yetmiş adet Tie-in'de bağlıyor, derinleştiriyor ve kendisine hayran bırakıyor. Mesela Amazing Spider Man #530-#538 arasını muhakkak okuyun, bununla beraber New Avengers #20-#25 ve Moon Knight #8 okunursa tadından yenmeyebilir; emin değilim. Tam liste şurada var, bana kalırsa hepsini okuyun.

http://en.wikipedia.org/wiki/Civil_War_%28comics%29

- Messiah Complex / Messiah War / Second Coming : Bu üç hikayenin de kendi dergileri mevcut, bunun dışında Uncanny X-Men #492'de başlayıp #525'te sonlanıyorlar. Paralel okumanız gerekli, o yüzden Wikipedia'daki reading order'dan faydalanabilirsiniz, sorunsuz görünüyor.

- Infinity Gauntlet / Infinity War / Infinity Crusade : Biraz geriye doğru gidiyorum kusura bakmayın; ama 90'ların başlarında yayınlanmış bu seri tüm Marvel evreni için çok önemli bir noktanın fotoğrafını çekmekte. Üçü de #1-#6 arası toplam 18 dergide geçmekte, bulun, okuyun; duacı olacaksınız.

- Planet Hulk : Boşverin Marvel'ın "Hulk'a herkesi dövdürmeli" hikayesi World War Hulk'u, olayın asıl epik kısmı Planet Hulk'da gerçekleşti. Okuması da çok kolay, Incredible Hulk #88'den başlıyorsunuz #95'e kadar devam ediyorsunuz. Oradan dünyaya bağlıyor zaten olay. Çok yaratıcı bir fikirdi, daha sonra defalarca suistimal edildi ama yine de kulağa hoş gelebiliyor.

- Our Worlds at War : DC okuyucuları tarafından pek de sevilmemiş olmasına rağmen benim eğlenerek okuduğum bir seriydi, Action Comics #780-#782 ve Adventures of Superman #593-#595 arasıyla birlikte Green Lantern, Batman, Flash, Nightwing, Superman, Harley Quinn, JLA ve JSA gibi dergilerin Our Worlds at War sayıları da okunmalı.

- Green Lantern Rebirth - Green Lantern : Rebirth #1-#6 arasında geçiyor. Ben susayım , seri konuşsun. Ama öncesinde Green Lantern v3'te #48-#50 arası geçmekte olan Emerald Twilight'ı muhakkak okuyun.

- 52 : Cesareti olan varsa okusun; Superman, Batman ve Wonder Woman'ın olmadığı bir dünyada geçen 52 haftanın hikayesi , 52 #1 ve 52 #52 arasında geçen 52 dergi. Kusursuz anlatım.

- Blackest Night : Son yılların en iyisi, Marvel'ın Siege'ini yumuruğuyla döven event. Blackest Night #1-#8'in dışında Batman, Superman, Green Lantern ve Black Lanterns gibi event ismiyle çıkan tie-in'leri de kanyak eşliğinde zevkle okunuyor.

- The Final Night : Hal Jordan kimdir , nedir, nasıl DC evreninde bu kadar önemlidir yukarıdakileri okursanız bunu da merak edeceksiniz. O zaman The Final Night #1-#4 arası ve Parallax : Emerald Night One shot'a bir göz atın derim.

Ben böyle kaba taslak anlatayım, siz bakın, okuyun, ayrıntıya ihtiyacınız olursa sorun; bir de öyle deneyelim.

Ne vardı?