2 Aralık 2011 Cuma

Yeni 52'de neler oluyor! - Detective Comics #1






Batman Çizgi Romanları hakkında bir önceki postta atladığım bir nokta olduğunu düşünenleriniz olabilir; "Bir Batman dergisinde görmek isteyeceğiniz şeyler nelerdir?" kısmını okuduktan sonra bir çoğunuzun "Ee, Joker?" dediğini biliyorum. Merak etmeyin, favori blog yazarınız bunamadı, Yeni 52'yi tamamen review edebilmek için ciddi mesai harcıyor ama Joker'i kafamdan çıkaracak kadar da formdan düşmüş değil.







Joker'den önceki Batman dergilerinde pek bahsetmedik, çünkü Detective Comics #1'e baktığımızda , DC evrenine Joker'i sunma ayrıcalığına Tony Daniel'in sahip olduğunu görüyoruz. Daha önceki volume'ü tam 881 sayı sürmüş olan Detective Comics, yeni 52 içerisindeki koşusuna bir Joker macerası ile başlıyor. Belli ki, dergiyi hem yazan hem de çizen Tony Daniel, işini sağlama almak istemiş.

Hem tarz, hem de kariyeri itibariyle bir Image çizeri olan Tony Daniel, daha önce #670-712 aralığında bol bol Batman yazma ve çizme fırsatı bulmuş bir çizer, genel ortalamaya göre biraz daha hantal, kırçıllı -ne demekse- ve Frank Miller tarzı bir Batman'i var, aşağıda meşhur Batman #703 kapağını görebilirsiniz.



Evet, açılış hikayesi olarak elindeki Joker'i kullanmakta aceleci davranan Daniel, hikayenin içerisine serpiştirdiği diyaloglar ve iç seslerden anlaşıldığı üzere bu Batman klişesini, "I am Gotham" ve "I own the Night" şeklinde Batman klişeleriyle destekleyip dengeliyor. Tüm bu öğelerin tek bir sayı içerisinde kullanımı belki ilk başlarda rahatsız edici görünebilir, ama karşınızda Tim Burton tarafından çekilmiş ilk film ayarında bir Batman daha olduğunu düşünürseniz, ve sanat tasarımını Frank Miller'ın yaptığını, ve hafifleştirilmiş bir Vertigo çizgi romanı olarak çıkarıldığını da eklerseniz ortaya çıkan fikir ilk başta bulunduğumuz noktaya göre daha etkileyici olacaktır. Tüm bu sağlamcılık, ortaya herkesin merak edeceği yeni bir kötü adam bırakılmasıyla hafiftten elini de gösteriyor tabii, son sayfada Penguin'i görsek Tony Daniel'in artık kolaycılığa kaçmış olduğunu söyleyebilirdik.

Daha önce bahsetmiştik sanırım, hikaye ilk girişi itibariyle biraz "hardcore" , bu da zaten ana DC evreninin gününüzde şiddetin daha da meşru hale gelmesine paralel görünebilecek bir refleksle daha Vertigo bir hal almasının sonucu olabilir. Joker her zaman şiddet eğilimi konusunda sınır tanımayan bir karakter olmuştu; fakat DC Comics'in yeni 52'sinin "süper kahramanlara kuşkuyla bakılan" periyodunda gerçekleşen bir macerada onu durdurmaya çalışan polisleri kasklarını kıracak kadar haşin döven bir Batman, daha önce çok sık görülmemiş bir manzaraydı.

Ben ne dersem diyeyim, ilk sayısı itibariyle olaya on sayfalık fist-to-fist bir Joker-Batman mücadelesiyle giren çizgi romanı siz her türlü alacaksınız, olaya bir de ikinci sayı ve sonrasında bakmakta fayda var. Action Packed der ya gavurlar, aynen öyle, o kadar ki Batman'i kostümsüz hiç görmüyorsunuz bile. Ben, böylesini tercih ederim. En azından Detective Comics etiketi altında.


Hiç yorum yok: