28 Eylül 2011 Çarşamba

Yeni 52'de neler oluyor! - Supergirl #1


Crisis on Infinite Earths'te vefat ettikten sonra tutunamayan bir karakter haline gelmişti Supergirl, daha sonra animasyon haline dönüştürülen Superman/Batman hikayesi "The Supergirl from Krypton" ile tekrardan -bildiğimiz kimliğiyle- DC evrenine dahil edildi. Sonra ne oldu, tüm evrene uygulanan bir reboot ile birlikte görüyoruz ki Superman yine "Krypton'un son ve yegane evladı" sıfatına sahip olmaktan bu abla sebebiyle mahrum kalıyor.


Nereden nereye, Superman'ın hikayesini ve kostümünü değiştirmeye cüret edebilen DC , tabii ki Supergirl ile de oynayacaktı. İlginç bir şekilde, bu kurcalama hayırlı olmuş gibi duruyor : Yeni Supergirl, sıkıcılıktan uzak harika görünen bir kostümle, ve geçmişine dair bir kaç ipucu içeren ilk sayısıyla karşımızda :

"Şunu büyük görelim.."

Klasik bir Supergirl girişi karşılıyor bizi, Kara sebebini çözemediği bir sebepten ötürü dünyaya düşüp gezegeni Kansas yakınlarından Sibirya'ya kadar delip geçiyor, bu kadar kuvvetli bir şekilde dünyaya çarpıp gezegenin böğrünü bir mızrak gibi delen bu nesne, nasıl bir etkiyle durabiliyor onu bilemiyoruz tabi; kurcalamak da istemiyoruz. Öğrendiğimiz ilk şey, daha önce buna benzer bir olayın Kansas tarafında yaşandığı, sanırım "Kansas Event" ile ilgili daha fazla şeyi zaman içerisinde Action Comics'de öğreneceğiz.

İkinci nokta ise, Supergirl'ün kostümü hakkındaki yorumları. Bunu bir mezuniyet kıyafeti olarak, en azından mezuniyetinden sonra giyebileceği bir kıyafet olarak görüyor olması ilginç, Krpyton kökenli bu elbiseye zaman içerisinde sahip olacak olan Clark'ın öyküsü nasıl yazılacak, şu an daha da merak içerisindeyim.

Klasik Supergirl girişi derken asıl bahsetmek istediğimi atladım, olaylar Superman/Batman'deki girişine çok benzer bir şekilde vuku buluyor; dünyalıların ne konuştuğunu anlamaktan uzak olan Kara bir süre anlamsızca mücadele ettikten sonra; Superman tarafından durduruluyor. Superman/Batman'de de aynı şekilde cereyan etmişti bu olay, burada da aynı şekilde gerçekleşiyor : iki tarafın birbirini gördüğü an Superman daha serinkanlı, Supergirl ise rüyada olduğunu düşünecek kadar gerçeklikten kopmuş. Tuhaf olan da bu, Supergirl kendi ırkından insanlarla dolu bir gezegenden kopup gelmesine rağmen kendinden birini gördüğünde şaşırıyor, Superman ise halkının son temsilcisi olduğunu düşünürken müstakbel kuzenini gödüğü an hiç mi hiç şaşırmıyor. Belki zaman içerisinde bunu da öğreniriz.

Supergirl #1 DC evreninde Kara'nın yerini az çok belli ediyor, yukarıda bahsettiğim ipuçları ve başlangıç niteliği sebebiyle önem arzediyor, ve tabii ki Mahmud Asrar'ın eşsiz cizimleriyle. Düzelterek şöyle söyleyebilirim; hikaye Asrar'ın muhteşem çizimlerinin tadını çıkarmanızı engelleyebilecek kadar sıkıcı ya da kötü değil, ben şahsen Supergirl'ü de bir süreliğine Pull List'ime yerleştiriyorum. Tavsiye, ama Wonder Woman'ın yarısı kadar.

Hiç yorum yok: