6 Ağustos 2008 Çarşamba

Marv Wolfman - Ultimates Hakkında

Now, I know some professionals don’t care for The Ultimates because it changes the heroes we grew up with. But, you know, I started reading The Flash in 1956 with his first Showcase issue. I thought he was a great character. Of course I was a small kid and I never knew there was a different Flash whose comic died only 5 years before. Five years? Chris Claremont doesn’t even begin to wrap up story points for thirteen years. And I’m sure there may have been people who were bent out of shape because their Flash had been changed, but it didn’t bother me. I was getting a Flash meant for me. A kid in 1956.

Now, I know there’s a difference. Barry Allen was a new character. They didn’t suddenly change Jay Garrick into a completely different concept, but unlike, say, what was done to Hal Jordan, most of the changes made in The Ultimates work.

I’ve gone on record a million times (give or take) saying that each generation should have their own heroes designed for them. I don’t mind the changes here because they are so different and yet they still, in their own way, honor the originals. I much prefer this to something that technically changes less but forgets the spirit of creativity that Stan, Jack and Steve brought to the Marvel characters 40+ years ago.

"Biliyorum ki bazı profesyoneller Ultimates'i birlikte büyüdüğümüz kahramanları değiştirdiği için umursamayacak. Fakat; bilirsiniz ya; Flash'ı okumaya 1956 yılında ilk Showcase sayısında başladım. Harika bir karakter olduğunu düşünüyordum. Tabii ki küçük bir çocuktum ve sadece 5 yıl önce ölmüş bir çizgi romanda farklı bir Flash olduğunu bilmiyordum. 5 Yıl? Chris Claremont 13 yıldır hikaye noktalarını toparlamaya başlamadı bile. Ve eminim ki onlara ait olan Flash değiştiği için seriden kopan insanlar olmuştur; fakat benim umurumda değildi. Benim için anlamı olan bir Flash'a sahiptim. 1956 yılında bir çocuk.

Şimdi, arada bir fark olduğunu biliyorum. Barry Allen yeni bir karakterdi. Jay Garrick'i aniden tamamen farklı bir konsepte dönüştürmediler, Fakat, Hal Jordan'a olanlar da söylenecek olursa, The Ultimates'de yapılan değişikliklerin çoğu işe yaradı.

Her jenerasyonun kendileri için tasarlanmış kahramanlara sahip olmasi gerektiğini milyonlarca defa söyleyerek bir rekor kırıyorum. Değişimler beni kaygılandırmıyor; çünkü farklılıklara sahipler ve kendi usüllerince orjinalleri onore ediyorlar. Bu durumu, teknik olarak daha az değişiklik yapmakla beraber Stan, Jack ve Steve'in kırktan fazla yıldır Marvel karakterlerine getirdikleri yaratıcılık ruhunu unutan bir değişikliğe tercih ederim. "

Marv Wolfman Ropörtajı 3 - DC Comics ve Infinite Crisis Hakkında

WRR: You also recently novelized the Crisis on Infinite Earths comic storyline (originally presented as a twelve issue limited series when it was originally published in 1985). The story was a huge effort on your part to reconcile continuity and simplify the DC universe (DCU) while also satisfying new and old fans alike. It was also a tremendous success. So now that you’ve done it twice (in different forms), what are your thoughts about the reintroduction of the multiverse in DC’s new limited series Infinite Crisis?

I keep saying, and I mean it, since I’m the one who decided we should get rid of the multiverse, how could I complain when someone else decides to bring it back? I did Crisis on Infinite Earths because DC’s sales, except for Titans and Legion, were pretty poor. DC needed something big and I came up with the idea of the Crisis to convince Marvel readers that this wasn’t their father’s DC any more. We needed something big, splashy, controversial and completely thought out in all details to demonstrate how good the DCU could be. It took me many years to work up the story you saw and I have to say I still stand by it today, which I can’t always say about everything I’ve done.

"Geçtiğimiz günlerde (orjinal olarak 1985 yılında 12 sayılık bir sınırlı seri olarak yayınlanmış olan) Crisis on İnfinite Earth hikayesini romanlaştırdınız. Hikaye, yeni ve eski fanların beğenilerini kazanarak onları tatmin ederken yanında DC evrenindeki devamlılık problemini çözme ve evreni basitleştirme açısından da büyük bir çaba olarak görülmüştü. Seri, aynı zamanda görkemli bir başarı da kazandı. Bunu (değişik formlarda) iki defa yaptınız, peki DC'nin yeri sınırlı serisi "İnfinite Crisis"de multiverse'in yeniden ortaya çıkarılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Söylemeye devam ediyorum, ve kastettiğim şey bu; Multiverse'den kurtulmamız gerektiğine karar veren kişi olduğum için; başka birinin onu geri getirmeye karar vermesine nasıl karşı olabilirim ki? "Crisis on İnfinite Earths"ı yazdım, çünkü Titans ve Legion harici DC'nin satışları oldukça zayıftı. DC büyük bir fikre ihtiyaç duyuyordu, ve ben Marvel okuyucularını karşılarındakinin Babalarının zamanındaki DC olmadığına ikna etmek için Crisis fikriyle geldim. Büyük, dikkat çekici, geniş kapsamlı ve DC Evreninin ne kadar iyi inşa edilebileceğine dair tüm ayrıntıları düşünülmüş bir fikre ihtiyacımız vardı. Gördüğünüz hikayeyi oluşturmak için yıllarca çalışmak gerekti ve ben yaptığım tüm işler için söyleyemiyor olmama rağmen bunun arkasında durduğumu söylemeliyim."

Marv Wolfman Ropörtaji - Notlar - 2

WRR: You have created some truly evil as well as memorable villains. What characteristics make a villain worthy of repeatedly antagonizing your heroes? Which are your favorite villains out of the many you’ve created?

My belief is a fairly common one; villains can’t believe they are villains. They should be as carefully created and as subtle as your best hero can be. They need concerns, worries, problems, etc. They just see the world differently. The worst villains chortle, but the best villains simply can’t understand why others don’t see the world as clearly as they do. Sometimes the better villains are ones who want to help, or believe things are going to hell. Still others can feel they have a destiny that demands certain actions be taken. They should be motivated by the exact same things the heroes are, but the results of their actions cause greater problems.

"WRR : Unutulmaz kötü karakterlere ek olarak gerçek kötüler de yarattınız. Kötü karakterleri kahramanlarınızın zıttını sürekli tekrarlamaktan daha değerli yapan nedir?

Bu konuda dürüstçe söyleyebileceğim tek bir fikrim var ; kötü karakterler kendilerinin kötü olduğuna inanamazlar. En iyi kahramanınızın yaratıldığı kadar ince ve dikkatlice yaratılmış olmaları gerekir. Problemlere, sorunlara, endişe edecek şeylere ihtiyaçları vardır. Kötü karakterler, dünyayı farklı görürler. En az önemsenecek kötü karakterler kıkırdayabilir; ama en klas kötü karakterler açıkça diğerlerinin dünyayı neden onun kadar net göremediğini anlayamazlar. Bazı zamanalr daha iyi kötü karakterler yardım etmek isteyenler ya da herşeyin berbat olacağına inananlardır. Diğerleri hala kesin hareketler yapmalarını gerektiren bir kadere sahip olduklarını düşünürler. Kesinlikle kahramanlar ile aynı şeyler tarafından motive edilirler, fakat hareketlerinin sonuçları daha büyük problemlere yol açar.

Marv Wolfman Ropörtajı 1 - Süreklilik

WRR: Do you feel comic characters are really designed to last in perpetuity? Would the artistic vision be better served if characters were given a finite run with a predetermined developmental arc instead of fated to endure endless resurrections and to face repeatedly their “impossible to kill” nemesis?

I think there are many ways to approach this—often infinite story lines can work, and just as often a finite story is better. Eventually characters may outlive their usefulness, but what I’ve found is that just because they outlive it for me, it doesn’t mean another writer can’t use what has been done as a starting point for an all-new approach. I don’t like to lock myself down to story or series length if possible.

"WRR : Çizgi roman karakterlerinin sonsuzluk içerisinde olmak için dizayn edildiğini hissediyor musunuz ? Sanatsal görüş karakterler sonsuz varoluşlarında defalarca yeniden doğarak tekrar tekrar kendilerinin öldürülmesi imkansız düşmanlarıyla yüzleşmek yerine bir sona erişebilen yaşamlara sahip olsalar daha iyi olmaz mıydı?

Buna yaklaşmak için bir çok yol olduğunu düşünüyorum. Sınırsız hikaye dizilimleri sıklıkla işe yarayabilir, ve bu sıklıkta sonu olan iyi hikayeler de ortaya çıkıyor. Karakterler genellikle işe yaradıklarından daha uzun dönemler yaşıyorlar, fakat benim farkettiğim benim için yaşadıkları. Bu diğer bir yazarın tamamen yeni bir ortaya çıkış noktasını kullanamayacağı anlamına gelmiyor. Mümkün oldukça kendimi bir hikayenin ya da serinin uzunluğuyla kısıtlamamaya çalışıyorum.