17 Nisan 2012 Salı

Pazartesi Sıkıntısı - 3


 Bu da böyle bir şey işte, geçmek bilmedi bir türlü. Bahardan desen değil, hımbıllıktan desen değil, neden olduğunu ben de anlayamadım ki sizlere anlatayım.

  • Gov't Mule'un müzikte yaptığı şeyi blogger'lıkta yapmak istiyorum da,  Warren Hayes'teki cevvallik bende yok, o yüzden bir türlü olmuyor. 
  • O değil de, şu mücadelede Hitler Darth Vader'a nasıl bir son dakika ayak oyunuyla yeniliyor, anlamak mümkün değil. Bu dünyada adalet yok arkadaş.
  • Jason Aaron'un Silvestri ile başladığı Hulk volume'ü, beni hem hayattan hem de çizgi romandan soğuttu. Daha önceki sıkıntı yazılarından birinde belirtmiştim, hayvan hakları üzerine fazlasıyla kafa yorduğum bir dönemden geçiyorum -herhangi bir geçici periyod gibi bitmek de bilmiyor üstelik, algıda seçiciliğim inanılmaz boyutlara geldi- , bunun üzerine Bruce Banner'ın masum hayvanları Gamma ile mutant hale getirip bunları abuk subuk işlere koşması beni uçurumdan iten son noktalardan biri oldu. Özellikle Hulk'un üzerine salınan iki kardeş olan 26 ve 27 numaraların birinin kör, birinin felçli olarak lavların üzerinde kaldıkları ve birbirlerine "Brother!" diye bağırdıkları sahne o kadar rahatsız ediciydi ki, Vertigo ya da MAX çizgi romanlarında bile bu kadar rahatsız edici bir şey okumamıştım. Sana laflar hazırladım Jason Aaron, zaten Hulk-Banner bölünmesinin ardından şapkadan çıkan tavşan kadar şaşırtıcı olabilen Dr. Doom'un çıkması da hikayeyi zekice yapmıyor, ekleyeyim. Öyle seviş olmaz. 
  • Avengers Vs. X-Men başladı, ilk sayıyı okuduk, klasik bir giriş sayısı olmasının ardında yatan altmetin Cyclops'un gittikçe aklını kaçırmaya başladığına, ya da senaristlerimizin ziyadesiyle kolaya kaçma heveslisi olduklarına delalet ediyor. Neticede karşındaki adam Captain America, Emre Belözoğlu gibi bir herif değil ki ilk yediği herzede "Ulan bu dangalak bunu hep yapıyor, eeh eytere bea" diyebilesin. Ben bugüne kadar Steve Rogers'ın ağzından mutantlar hakkında en ufak bir kötü söz duymuş değilim, kaldı ki kendisi Amerikan milliyetçisi üst kimliği ile potansiyel bir taş kafalı olmasına rağmen. Herif redneck bile olamayacak denli mükemmel bir karakter olarak tasvir ediliyor, bu adamdan sana ne zarar gelebilir ey Scott Summers? İnsan değil Hope'u bir hücrede alıkoymasına, aynı yatağa çırılçıplak girmesine bile izin verir, böyle Boy Scout'u dünyada bulamazsın. Kıymet bilmiyorsun Kiklop. 
  • Günümüz Marvel dünyasının bir numaralı ergeni, Aylin Aslım düşmanı, Justin Bieber fanı Wolverine'in durumu ise ilginçliğini koruyor. Bir yandan "Ben size demiştim bu Cyclops'un kafayı yediğini" diyerek yıllardır şişen yüreğini soğutma derdi, bir yandan da "Ulan bunlar bu rüzgarla mutantları yanlışlıkla komple kazımasınlar?" şeklinde bir endişe Logan'ın son kahve fallarında hep kabarık bir yürekle resmedilmesine sebep oluyor. Logan-san, sen ki kendi derginde -yine allahın belası Jason Aaron'un cin fikirleriyle- işlek bir caddedeki bir kanatçının kestiği tavuktan daha fazla sayıda Yakuza kesmektesin, yakışıyor mu böyle ikircikli durumlar?
  • Utopia'nın üzerinde nazarlık gibi asılı duran Helicarrier konusunda bir şey söylemek istemiyorum, terbiyem bu noktalara müsaade etmemek için kendisini çok zor tutuyor. Yani böyle bir şey mümkün mü, bak güzel kardeşim, biz de az çok bu işleri takip ediyoruz; sen bunu yazıyor olabilirsin, insan olduğun için bir açıdan, yaradan tarafından yaratıldığın için başka bir açıdan, koskoca Marvel'dan her ay asgari ücretliye/emekliye/benim yoksul emekçi halkıma double penetration yaptırabilecek ölçüde kallavi maaş çekleri aldığın için başka bir açıdan saygı duyuyorum, ama lütfen bizi eşek yerine koymayın. Bu mu 12 sayı sürecek bir blockbuster'ın açılış hamlesi? Ben -ki yıllardır bu konu üzerine bir jul bile enerji harcamış değilim- bile bir satranç oyununda açılış yapacağım zaman otuz defa düşünüyor; "Ulan karşımdaki tırt bir oyuncu bile olsa insandır, kendisini iyi hissetsin, değer verilmiş hissetsin" diye düşünerek öyle tırt açılışlar yapmamaya, ortaya bir varyete koymaya, sahada basmadık yer bırakmamaya çalışıyorum. Sen gelmişsin bana otuzuncu sayfada Helicarrier gösteriyorsun, kırmızı Hulk gösteriyorsun. 
  • Kırmızı Hulk'u gördükçe de piyasaya yeni yeni adapte olmakta olan konserve meksika fasulyeleri geliyor aklıma. Yıllardır bu nanenin normal renklisini yiyordunuz; bir sıkıntınız yoktu; şimdi ne oldu da kırmızısı kıymete bindi? Soruyorum size, hiç düşündünüz mü, acaba normal bildiğiniz fasulye sizden razı mı? İnsan karşıdan karşıya geçerken onu ezmeme inceliğini gösteren ayı araç şoförüne bile minnettar kalır, sizde o tıynet de kalmamış. Ben Bruce Banner olsam, hepinize elimi öptürür,o Thunderbolt Ross'u da hacca gönderirim. Ama o da adam değil işte, böyle feyizli işler yerine atla eşekle, maymunla keçiyle arkadaş olmuş konuşuyor. Tam bir "Bitch high as fuck, talking animals and shit" durumu yani. 
  • Magneto'nun Colossus ile Magnetic Fastball Special adı verilmiş bir hareket yapması ayrı bir hayvanlık ayrıca, biraz daha ciddi bir nişanlama anlayışıyla koca Helicarrier'i ortadan ikiye ezine peyniri gibi yarabilirlermiş ama anladığım kadarıyla en kalabalık kahraman kitlesinin olduğu bölgeye giriş yapmak onların şahsi fikirleriydi, yoksa niye öyle bir dangalaklık yapsınlar değil mi? 
  • Jonathan Hickman Fantastic Four'daki hikayesini nihayet bağladı, fark ettiniz mi? Biraz daha bağlamasaydı zaten herhalde Galactus'un Spider Girl tarafından hamile bırakılmasının ardından Guardians of the Galaxy ve Fantastic Four işbirliğiyle gerçekleştirilecek bir kürtaj olayına şahit olacak, "Bana bir dayanak noktası verin dünyayı yerinden oynatayım" cümlesinin hayata geçişini gözlerimizle görecektik. Kısmet, allah korudu da olay buralara gelmeden birileri Hickman'ı sağduyuya davet etti herhalde. Bugün, Galactus'un herald konumuna getirilmesine eminim bu dünya üzerinde yaşayan ve yaşamış aklıbaliğ hiçbir insan razı olmaz, olamaz. Herşeyin bir şeyi var. 
  • Hickman demişken hikayeyi toparlamasına rağmen hala dergide bir şeyler yazmaya çalışmasını, Paranoid cover'ının bitişinin ardından kafayı toparlayamayıp davul ritmini atmaya devam eden Nick Menza'nın şuursuzluğuna benzetiyorum, bakalım kim Dave Mustaine'in yaptığı babalığı yapıp "Jonathan!" diye bağıracak. 
  • Allahtan şunu diliyorum ki, son Uncanny X-Force hikaye serisi hiç yaşanmamış sayılsın, Captain Britain ve ekibinin bu maceraya katılmak için yaptıkları tüm masraflar harcırah olarak geri ödensin, Wolverine ikna edilsin, ekip gelsin polisle birlikte Tarlabaşı'nda uyuşturucu satışı yapıldığı öne sürülen bir eve baskın yapsın, daha samimi olur. 
  • Konudan bağımsız ama, şu an bulunduğum noktadan baktığımda Türkçe sözlü Black Metal'in bu ülke insanlarına yapılmış en büyük eziyetlerden biri olduğunu farkediyorum. Bunu da Tarlabaşı filan derken farkettim. 
  • Spider Men konusunda bir şeyler yazmamı bekliyorsanız çok beklersiniz, biz yıllardır bazı konulardan muzdarip olan bri grup olarak Brian Michel Bendis'in mezarının üzerinde dansedeceğimiz günleri hevesle bekliyoruz. Şarkımız hazır, dansımız hazır, tüm kontroller tamam. 
  • Son olarak Scarlett Johansson'dan Black Widow olmaz diyorum, tekrar söylüyorum, bunu ilk söylediğimde de küfür yemiştim, şimdi de yiyeceğim ama zaman beni haklı çıkaracak arkadaşlar. Na buraya yazıyorum.
  • Scarlett Johansson'dan Black Widow olmaz.