22 Aralık 2009 Salı

Dark Avengers # 12 - "Scarlet Witch hakkında olanları biliyor musunuz? O hiçbir şeydi.."

Evet, Dark Avengers başlangıcından beri ilgimi çekmeye devam eden bir seri, her ne kadar Sentry gibi Godlike bir karakteri Norman Osborne'un yanında görmekten zerre kadar hoşlanmasam da, olay örgüsü ve kurgusuyla serinin çok iyi taşındığını söylemem şart.

Uzun bir süredir ortada görünmeyen Molecule Man tarafından tarumar edilmiş olan Dark Avengers ekibinin külleri ortalığa saçılırken, H.A.M.M.E.R.'ın Norman'ın ardından ikinci ismi olan Victoria Hand Helicarrier ile gelip Molecule Man'e ABD'nin teslim olduğunu açıklıyor. Daha sonra Ms.Hand'in (Ki kendisi çok ilginç bir karakter, adının Hand olması bir yana, beklenmedik zamanlarda beklenmedik tepkiler gösterebiliyor, Bendis tarafından öylesine hikayenin göbeğine eklendiğini düşünmüyorum) Molecule Man A.k.a Owen Reese tarafından kademe kademe soyulmasına şahitlik ediyoruz, üzerinde herhangi bir silah olmadığından emin olmak isteyen Reese ergen okuyuculara da hafiften bir selam çakıyor.

Molekülleri kontrol edebilen biri , tüm dünyayı kontrol edebilir düşüncesinin hakim olduğu son iki Dark Avengers sayısında artık herkesin kafasına kazınmıştı. Bu sayıda sözkonusu paradigmaya yeni bir değişken daha ekleniyor, molekülleri kontrol edebilen birinin karşısına, molekülleri kontrol edebildiğini farkeden başka biri çıkarsa ne olur?



Dark Avengers #12, bu ilginç soruya tam olarak cevap vermese de, okuyucularına heyecanlı bir ifadeyle göz kırpıyor. Dark Avengers #13'ün kapağı, "The Secret of Sentry?" resim altı yazısıyla yayınlandı bile. Sentry, halihazırda hakkında bir çok tartışma olan bir karakter, Bendis tarafından neden Marvel evreninde böylesine önemli bir yere getirildiğinden tutun da, yıllar yılı bitmeyen telif hakkı mücadelelerinin neticesinde Marvel'da kalan Miracleman /Marvelman'ın Marvel evrenine eklenebilmesi için yaratılmış bir alter-ego olduğunu söyleyenler bile mevcut. Bu konuda Siege bitmeden uygun bir cevap alabileceğimizi düşünüyorum.

Bana kalırsa bu sayının en güzel tarafı; Greg Horn'un Molecule Man dünyasındaki Osborn ve Sentry'yi çizdiği 2,3 ve 8. sayfalar. Horn'un stili Alex Ross'un kahramanlarının üzerinde güneş parlatamadığı bir evrendeki hali gibi, etkileyici. Mike Deodato'nun ilk sayılarda alışmakta zorlandığım çizimleri ise, serinin Siege sonrasında bitmesi halinde kendisini özletecek cinsten.



Belki de en ilginç sürpriz ise, sayının son sayfasında bas bas bağırıyor, Marvel evrenini Dark Reign'den Siege'e taşıyan tüm olayların altında yatan motivasyon, son sayfada kendisini dışa vuruyor, hem de Norman Osborn'un dizginlerini sıkıca tutmuş bir şekilde!

Dark Avengers #12, Siege'nin en iyi bir kaç kitabından biri olan Dark Avengers serisinin hakkını veren, sürükleyici bir sayı. Böyle olunca da, dört yıldızı hakediyor.












Dark Avengers #12'yi okurken, Tool'un 10000 Days albümünü dinlemek iyi bir fikir gibi görünüyor.

Hiç yorum yok: