18 Ağustos 2010 Çarşamba

Chaos War : Marvel Comics geriliyor mu?

Bu yıl Ağustos İstanbul ahalisini kanırtmakta, sağa sola yaptığım gezilerde gördüğüm kadarıyla bu etki sadece payitahtımız için geçerli değil, tüm ülkenin dört yanı kavrulmakta, sıcaklar insanları inim inim inletiyor. Hayat bu kadar yıpratıcı ve zorken, çizgi roman okumak bile zulüm gelior; itiraf etmek zorundayım. 28 yaşındayım, ve bugüne kadar çizgi roman okumak için fedakarlık etmeyeceğim çok az şeye sahip oldum; gerisini siz düşünün.

Zaten durum bu; bir de üzerine Marvel Comics'in saplanmakta olduğu bataklık önümüzde uçsuz bucaksız uzanınca, herşey daha sıkıcı bir hal almaya başladı. Şimdi yedi denize hükmeden blog yazarınızı endişeye sevkeden bu gelişmelerden bahsedelim;


  • Marvel'ın Brian Michael Bendis sonrasında yaşadığı Avengers sorunsalı : Tamam, ortada okuyucuları tarafından sevilen ve ilgiyle takip edilen bir Franchise var, ama bence konunun bu kadar dağıtılması marka değeri açısından pek sevimli bir tablo oluşturmuyor. Şu an için mini seriler dahil sürmekte olan altı tane Avengers dergisi var, Marvel evreninde kötü karakterler dışında bir Avengers takımında yer almamış sadece Reed ve Sue Richards'ın çocukları kaldı galiba. (Gerçi onların da kendi ekibi var bakacak olursak.) DC Comics'in üç ayda bir JLA rosterlarını değiştirmesiyle kıyaslanamaz tabii ki ama, yine de "her zevke bir Avengers takımı" mottosu bence iş yapmıyor. Gizli operasyonlar için Secret Avengers, "Big Event"ler için The Avengers, zaman ve mekan konusunda bağlayıcı olmadığı için yazarına sürekliliğin ebesine küfretme imkanı taşıyan The Avengers : Prime , ne olup bittiğinden haberdar olabilmek için kendisini labirentin ortasındaki kobay fare gibi hisseden okuyucuyu süründürüyor. Çizerini çok sevmeme rağmen Secret Avengers beni hiç heyecanlandırmıyor, oysa ki Moon Knight ve Nova gibi Marvel evrenindeki en sevdiğim  iki karakterin burada yer almasına rağmen. The Avengers ise, her zamanki klasik "seriyi büyük hadiselerle başlatma" akımına sürüklenmiş, tüm dünyayı yokoluştan kurtarmaya çalışıyor. Bendis'e küfrediyoruz yer yer ama, ne yazık ki bu serilerin hiç birinde onun yarattıklarında görülen büyük bir plana sahip olma yapısı yer almıyor. "Heroic Age" , Avengers dergilerinde kendisini ortaya koyduğu kadarıyla DC'nin Brightest Day'inin olay örgüsü ve öngörü açısından fersah fersah gerisinde kalacak gibi görünüyor.
  •  Karakterler için yaratılan yeni origin hikayelerinin ve köklü paradigma kaymalarının uzun süredir takip eden okuyucu üzerindeki etkisi :  Son bir kaç yıl içerisinde hangi kahramanlar hakkında bildiklerimizin tamamına yakınını unuttuk dersiniz; Iron Fist, Bucky Barnes, Wolverine (ki Wolverine : Origins kendisi hakkında bildiğimiz neredeyse herşeyi yerle bir eden bir seri oldu, eğlenceli ve sürükleyici; o kısmı tamam ama sanki fazla remake? ) Bishop (Bishop'un gizli ajandası X-Men ekibine katıldığı ilk zamanlarda bir kaç sayı sündürüldükten sonra açıklanmış, Onslaught ile tamamen çözümlenmişti, son zamanlardaki hali akli bozuklukla bile açıklanmayacak derecede sapmış vaziyette) , Spider-Man (Bu tamamen ayrı bir hikaye, Joe Q'nun cennete bile alınmamasına yol açabilir örümcek adam fanlarının gözünde, fan varsa hala gelip anlatabilir) , Ghost Rider ( Çok güzel bir run olduğunu kabul ediyorum, ama karakterin tüm Background'unun ırzına geçildiği de kabul edilmeli ) origin hikayeleri neredeyse tamamen değiştirilen, köklerinden koparılıp yeni saksılarda boy vermesi için ekilmiş karakterler. Eski okuyucu bu bahsedilen serilerde ortaya konulan iş çok başarılı olsa bile ( ki bence çoğu çok başarılı ) bir noktadan sonra "Hadi oradan" diyor. 
  • Secret Invasion sonrasında henüz benzer çapta bir momentum yakalanamaması :  Secret Invasion'un ardından Marvel tarafından yayınlanan eventlere bir göz atalım; major event olarak Dark Reign , War of Kings , Siege , Realm of Kings; minor event olarak ise Hercules : Assault on New Olympus , X-Men : Utopia, Fall of the Hulks, World War Hulks , X-Men : Second Coming ve Doomwar bulunmakta. Kabul edelim, Hulk serilerini ve kısmen Doomwar'ı çöp olarak kabul ettiğimiz takdirde geri kalan event'ler okuması keyifli, çok fazla şey beklenmediği takdirde sadece sürükleyiciliği ile bile takdir edilmesi gereken eventler. Ama okuyuculara ve satış rakamlarına baktığınızda bu eventlerden hiçbirinin bir Blackest Night yapmadığını görüyoruz. Tamam ; Blackest Night gerçekten Big Deal, ama Marvel da bu piyasanın lideri sayılan bir yayınevi. DC'nin bu aradaki dönemde hayata geçirdiği kaç event var, ben yukarıda Marvel için kaç event saydım ? Okuyucu takip etmekte zorlanıyor, sıkılıyor tabii ki .
  • Süreklilik Sorunları :  Joe Q 2000 yılında göreve getirildikten sonra Marvel'ın Şef editörü olan ilk çizgi roman artisti olarak, sırtına büyük miktarda beklentiyi de almıştı. İlk zamanlardaki tutumu 616 evreninde sürekliliğe sıkı sıkıya bağlı olunması ve major karakterlerin öldürülüp diriltilmesinin zorlaştırılması şeklindeyken, bir süre sonra belki kendi basiretsizliğinden, belki de kendisine sunulan önerilere direnememesinden olsa gerek (Bunu asla bilemeyeceğiz) bu tutum yumuşadı, gevşedi, gevşedi, ve bizi bugünlere getirip bıraktı. Mevcut durumda neredeyiz diye soracak olursanız şöyle bir özet geçebilirim; Jeph Loeb World War Hulk sonrasında reboot edilen Hulk serisinde bilinen tüm süreklilik kurallarını ezip geçti, dergiyi 616 evren içerisinde 616 evren ile hiçbir ortak noktası olmayan bir yere taşıdı. Thor, Siege sonrasında üç farklı lokasyonda mücadele ediyor. Fantastic Four hem Doomwar event'inde, hem de 616'dan bağımsız seyretmekte olan kendi dünyalarında yaşıyorlar. Wolverine, Atlas hariç bilinen tüm takımlara girip çıktı, çoğu zaman aynı ay yayınlanan iki farklı dergide iki farklı noktada yer aldı. Deadpool her yerde, kendi üç dergisi son yıllardaki popülerliği Wolverine ile yarışan bu kahramanın fan kitlesini sömürürken en son Doomwar event'inde yer aldı. Frank Castle, Daken tarafından öldürüldükten sonra Frankencastle olarak tekrar hayata döndürüldü, ve bunun intikamını almak için Daken ile mücadele ederken kendisini eski insan formuyla Shadowland event'inde gördük. Luke Cage Thunderbolts'un başına geçti, ama nedense yine Shadowland event'inde kendisini eski çevresinde ve Hell's Kitchen'da görmekteyiz. Nova kozmik boyutta bir çarpışma olan Thanos Imperative ' de yardırmaktayken aynı zamanda Secret Avengers takımıyla birlikte Mars'ta yer alıyor. Tekrar Hulk serisine dönecek olursak, bu saydığımız kahramanların büyük bir kısmı yukarıda anlatılanların yaşandığı zaman diliminde Hulked-Out Heroes olarak birbirlerini yiyorlar. Hangisi gerçekte nerede yer alıyor, bu olayların hepsi 616 evreninde gerçekleşmiyor mu, bu soruların hiçbirinin gerçek bir cevabı yok. Bu düğümü çözmek için erken davranılmaz ise bir süre sonra DC Comics'in Crisis on Infinite Earths event'i gibi bir kılıç gerekebilir. 
  • Cosmic Marvel evreninde bir kısır döngüye girilmesi :  Cosmic Marvel, benim en sevdiğim ortamlardan biri, bunu her fırsatta söylüyorum. Ama son üç seneye baktığımızda ortada çok belirgin bir durum var : Marvel'ın galaksisinde, bir saniye geçmiyor ki birileri bir yerleri işgal etmeye kalkmasın. Annihilation, Annihilation:Conquest, War of Kings, Realm of Kings, Thanos Imperative, bu serilerin hepsi bir avuç kahramanın sürekli olarak massive ordulara karşı dik durmaya çalışması, ve bir golden shot ile konuyu kapatması üzerine kurulu. Nova, Gladiator, Silver Surfer, Galactus, Terrax, Drax, Annihilus, bunlar derinliği olan ve geçmişi son derece kompleks kurulmuş karakterler, böylesine bir köşe kapmaca içerisinde heba ediliyorlarmış gibi geliyor bana.
Ortada böylesine karmaşık hale gelmiş bir yapı dururken, tüm bunlar yetmezmiş gibi Marvel geçtiğimiz günlerde önümüzdeki büyük event'ini açıkladı. Chaos War, ne tesadüftür ki Brightest Day'in finale doğru yaklaştığı şu günlerde, Afterlife'ı ele geçiren Chaos King'in bazı "ölüleri" tekrar hayata döndürerek dünyaya salması üzerine kurulu olacak. Gördüğümüz ilk üç teaser'da Hercules, bazı eski Avengers elemanları ve Alpha Flight'ın bir kısmı yer alıyor.



Sizce bu bir tesadüf mü, yoksa Marvel'ın editör kadrosu Blackest Night'ın son yıllarda eşine az rastlanır başarısı karşısında kendisini akıntıya bırakmış olabilir mi?

Bilmiyorum, soru da cevabı kadar sıkıcı yüksek ihtimal.

    5 yorum:

    darkruse dedi ki...

    Marvel evreni çok büyüdü. Yazıda da denildiği gibi kim nerede, ne yapıyor, hangisi normal süreklilik anlamak imkansız bir hale geldi. Bu yüzden de artık insanlar takip edemiyor. Ya da okumaya başlayamıyor çünkü nereden başlayacaklarını nereyi okuyacaklarını bilemiyorlar. Bence Marvel'ın ciddi bir müdahaleye ihtiyacı var bu konuda.

    Berk dedi ki...

    Marvel Evreni'nin büyümesinin tek sebep olduğuna inanmıyorum aslında. 90'larda da büyüktü Marvel Evreni.

    Bana kalırsa bütün bunların sadece iki sebebi var. Birincisi, crossover'lar. Avengers Disassembled'dan beri durmuyor Marvel'ın crossoverları. Okuyucuda (en azından bende) yumruk etkisi yaratıyorlar. DAN! Disassembled. DAN! House of M. DAN! Civil War. DAN! World War Hulk. DAN! Secret Invasion.

    E tamam, yumruklar güzel, hem şaşırdım, hem dağıldım, ama ne zaman dinleneceğim, ne zaman üstüme su serpecekler benim? Biraz ara vermek, durgunlaşmak lazım.

    Durgunlaşalım diye normal çizgi roman okurduk normalde de, onlar da artık ya kendi içinde crossover, ya da zaten büyük bir crossover'ın parçaları.

    ikinci büyük sorun ise, marvel'ın popüler karakterin abuse edilmesi. spider-man popüler oluyor, adına on sekiz farklı sayı çıkıyor, yirmi farklı crossover yayınlanıyor, on dört farklı takıma katılıyor. wolverine aynı şekilde. deadpool aynı şekilde.

    bir karakter aynı ayda birden fazla seride gözükünce (punisher kadar olmasa da her zaman) mutlaka tutarsızlıklar, sıkıntılar çıkıyor, çıkmasa bile okur merak ediyor bu adam ne zaman tuvalete gidiyor diye.

    böyle yani marvel. söylenecek fazla bir şey yok. farklı tatlar aramaya yönelmek lazım :D

    Berk dedi ki...

    Chaos War da

    "SENTRY! SENTRY!" diye bağırıyor hafiften sanki..

    Arifoglu dedi ki...

    Bugün yayınladıkları Teaserlara göre Ares dönüyor. Ares'in dönecek olması ne kadar doğru olacaksa, Sentry'nin dönmesi o kadar yanlış olur.

    O kadar şaşalı bir ölümün ardından bir kaç ay sonra geri dönerse Sentry; Joe Q kalksın yerinden ben oturayım.

    Berk dedi ki...

    Abi Quesada zaten kalksın, sen zaten otur, bunların hiçbiri için Sentry'ye gerek yok ki :D