7 Ocak 2010 Perşembe

Siege #1 - "Norman Osborn'un Gizli silahı hala gizli."



Marvel comics'de nihayet eldivenler çıkıyor! Bir yıl kadar süren Dark Reign evrendeki tüm dinamikleri altüst etmiş kocaman bir "What if?" hikayesi gibi ilerledikten sonra artık yavaş yavaş aradan çekilmeye başlıyor. Hazırlanan tüm altyapı, Siege içerisinde çözülecek ve anladığımız kadarıyla yeni bir "Age of Heroes" başlayacak. Böylesi bir dönüşüme gidilmesindeki en önemli güdünün ticari olduğunu düşünüyorum, 2000'li yıllarda Marvel inanılmaz bir hiperaktiflik yaşadı; House of M, Decimation, Civil War, Secret Invasion tüm taşları yerlerinden oynattı, bazılarını satranç tahtasının çok çok uzaklarına fırlatırken bazılarını hiç olamayacakları yerlere getirdi. Standart bir kahraman olan Iron Man'in delicesine önem kazanması ve Spider Man'in nemesis'i olmaktan daha fazla bir rol üstlenmeye karakter derinliği yetemeyecek olan Norman Osborn'un hızlı derinleştirilmeye çalışılarak evrenin merkezine oturtulması gibi olaylar sürekliliği tehlikeye atacak boyutlara gelmiş olacak ki, Marvel yeniden DC benzeri kahraman eksenli bir merkeze oturmaya hazırlanıyor.

Siege, işte bu doğrultuda yol üzerinde kalan araçların çekileceği bir event olacak. Bunu bu hafta yayınlanmış olan ilk sayıdan da anlayabiliyoruz. Asgard tehlikesini ortadan kaldırmak için üzerinde bir baskı hisseden Norman Osborn, Stamford benzeri bir kazayı Volstagg üzerinden yaratarak Asgard'ı işgal etmeyi kendince meşrulaştırıyor; daha sonra da H.A.M.M.E.R, Dark Avengers, Initiative, elinde ne varsa hepsiyle Asgard'a saldırıyor. Tanrılar arasındaki hesapların tanrılar tarafından görülmesi gerektiğini düşünen Ares'i dahi kendi tarafında tutmayı başarabilen Osborn, aylardır ne olduğu bir türlü açığa çıkmayan gizli silahını henüz ortaya sürmemiş olsa da, elindeki kadroyla ilk sayı itibariyle bile oldukça sert bir darbe vurabiliyor. Tabii bunda, şu arkadaşımızın etkisi de yadsınamaz;


 Norman'ın nasıl bir davaya başkoyduğunu gösteren en güzel açıklama, bence Bullseye'den geliyor; ki kendisini bugüne kadar çok varlıktan tırsmış bir arkadaş olmadığını da biliyoruz. Hatta "İşin içine aileyi karıştırmasak?" benzeri tutumundan kendisinin Türk olduğu sonucunu bile çıkartabiliriz.

 

Siege #1, düzgün çizimleri ve iyi kurgulanmış bir olay örgüsüyle, 2010'a güzel bir başlangıç yapmamızı sağlayabilecek gibi görünüyor. Kurgu ilk sayıda bir şey söylemek için erken olmasına rağmen, sağlam kurulmuş görünüyor. Gerçi bu tarz Blockbuster event'lerin scriptleri genellikle pek değişmez, Siege'de de bunun kırılacağını sanmıyorum ama hikayenin içine yerleştirilmiş ilginç Twistlerle eğlenceli kılınabilir.

İlk sayı itibairiyle de, bu beklentileri karşılayacak gibi duruyor.


Edit : Bugün aldığımız bir habere göre Siege #1, Siege : Embedded #1 ile birlikte Sold out olmuş. Hadi hayırlısı.




Hiç yorum yok: