13 Ocak 2010 Çarşamba

Punisher Max : Get Castle One Shot [Frank Castle bile tatile ihtiyaç duyar..]


One Shotlar konusunda düşüncelerim çok da olumlu değil açıkçası, Marvel'ın çizginin daha karanlık tarafına geçmeyi denediği dergiler One Shotlar, mesela Wolverine ve Punisher için yayınlananları düşünecek olursak belli bir döngünün neredeyse asla kırılamadığını görüyoruz. Geçmişte gerçekleşen bir olayın peşinde başka bir ülkeye giden bir kahraman, bir kadın, tuzaklar ve mutlak intikam. Ne zaman elime bir Wolverine One Shot alsam, bunlarla karşılaşıyorum.


Punisher Max : Get Castle'da bize böyle bir öykü sunuyor, ama en azından sonunu daha ilginç bir şekilde bağlayarak. Punisher çocukluğumdan bugüne sevdiğim bir karakter oldu; her ne kadar Garth Ennis'in yazdığı seriler dışında genellikle dişe dokunur işler yapılmamış olsa da, böylesine karanlık, derinlikli ve kendisiyle problemli bir karakteri izlemek genelde keyifli oluyor. Ayrıca, okuduğum ilk Marvel karakterlerinden biri olması sebebiyle de önemli bir yere sahip kendisi.




Castle bu sefer, intihar ettiği ileri sürülen bir ingiliz askerinin izini sürmek için Galler'e gidiyor. Hem de nasıl bir ulaşım aracıyla dersiniz; CIA'in rehine taşımak (ve büyük bir ihtimal işkence etmek) için belirli rotalar arasında gezdirdiği uçaklardan biriyle. Marvel'ın bunu söyleyebiliyor olması başlıbaşına bir olay, Terörler savaş adı altında ABD'de böyle şeyler pek yüksek sesle dile getirilemiyor.

Fakat bu derginin bir yıldızı varsa, o da Frank Castle değil; kesinlikle çizer Laurence Campbell. Artwork inanılmaz, Punisher sayılarının alametifarikası sayılan sert gerçeklik, çizgilerden o kadar güzel yansıyor ki kendinizi 34 sayfa bitene kadar güvende hissedemiyorsunuz. Tim Bradstreet'in gerçek modeller üzerinden çizdiği Punisher kapaklarını insanlar beğeniyor, ben ise orjinale biraz uzak buluyorum. İşte Campbell'ın harikalar yarattığı sayıdan bir parça;


Punisher Max : Get Castle, sadece bu artwork sayesinde iki yıldızı hakediyor. Daha fazlası için daha fazla çaba gösterilmesi lazım.

Hiç yorum yok: