15 Haziran 2010 Salı

Thor - Siege sonrası Marvel Evreni.

Suni Teneffüs yoluyla hayata geri dönme mücadelesi veren blog $2.99, Marvel evreninde olan bitenlerden inanın hiç mutlu değil. Bakalım evrende neler yaşanmakta, ve neler beklemekteyiz?





Thor, başından beri inanılmaz keyifli bir seri olmaya devam ediyordu, ta ki Siege'in Epilogue kısımlarına gelene kadar. Akıllıca dizayn edilmiş bir komplo, Thor'un Asgard'dan sürgün edilmesi, Dr.Doom tehlikesi derken Thor kucağında yıkılmış bir Asgard ile kalakaldı. Balder the Basiretsiz'in yönetimi altındaki Asgard, tarihinin belki Ragnarok'tan bile büyük en üzücü olayıyla başbaşayken, Thor'dan eskisinden daha fazla destek alabilecekmiş gibi durmuyor. Serinin bundan sonra gelen kısımlarında Balder, Tyr ve Heimdall'ın ağırlığını koyması çok heyecan verici olabilirdi. Bakalım Thor serisi için neler düşünülüyor, ama benim söyleyebileceğim Thor'un (seri olarak) Siege esnasında inanılmaz harcandığı olacak. 




Loki'nin Siege #4'e damga vurmuş olmasına hiç şaşırmadım, derinlemesine bakacak olursanız Loki zaten Asgardlılar arasında içinde en çok çocuksu öğe olan karakter. Avengers'ın ilk oluşturulmasında da parmağı olan bu canı sıkılmış tanrı, ölümsüzlüğü kendisi için biraz daha çekilir hale getirebilmek için komplolar kuruyor, zavallı ölümlüleri (Norman Osborn gibi) ve kudretli hükümdarları (Dr.Doom'un başına açtıklarını hatırlıyoruz herhalde?) manipüle ediyor, çünkü yapabileceği başka bir şey yok. Asgard hükümdarı gibi bir şansı olmadığının farkında, eh, eğer bir tanrıysanız dünyevi zevklerin ve zenginliklerin sizi çok tatmin etmesini de bekleyemezsiniz. God of Mischief, kendisi hariç herşeyi kandırarak varlığını sürdürürken, tek kandırdığının kendisi olduğunu farkediyor; bu nokta zaten kırılma noktası oluyor Siege'de. Loki, yaptığı herşeyin tamamen hatalı olduğunu bir an içerisinde anlayan yaramaz bir çocuk gibi, hatasını affettirmek için elinden gelen herşeyi yapıyor. Motivasyonunda kötücül hiçbir şey yok, sadece kendince varolmanın bir yolunu bulmuş, ona uygun hareket ediyor.




Düşününce, Thor'da yaşananların en çok The Warrior Three üzerinde etkili olmasını beklersiniz değil mi, işte burası beklentileri baya bir kırıyor. Elemanların hayatlarına hiçbir sıkıntı duymaksızın devam ettiklerini görüyoruz, sanki Loki'nin yemini büyük bir oburlukla yutan Volstagg değilmiş gibi, biraz hayıflanarak Asgard'ın yıkıntılarını toplamaya devam ediyorlar. Tanrı olmanın verdiği gamsızlık böyle bir şey herhalde, yıkılmış bir Tanrı-Kent'in harabelerinde demirci gibi dolaşabiliyorsunuz.





Siege sonrası, Thor'dan en büyük beklentim Thor hikayeleri okumak. Bir süre Crossover olmadan sadece Thor ile, Asgard ile, bakarsınız çok şanslıysak Heimdall ve Odin ile ilgili hikayeler okursak, gerçekten kendimi şanslı sayacağım.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Simone Bianchi tarafından çizilen bir Thor serisi geliyor. Thor: For Asgard. Thor'u ben şahsi olarak çok sevmem ancak bu seri beni Bianchi dolayısıyla olsa gerek heyecanlandırdı.Valla çok acayip göküyor:
http://dailypop.wordpress.com/2010/06/14/simone-bianchi-brings-a-heavy-metal-touch-to-thor-for-asgard/