Marv Wolfman, benim çok takdir ettiğim biraz oldschool bir çizgi roman yazarı. Kendis Nova'yı yaratan şahıs olarak bünyemde ayrı bir yere sahip olmasının yanında, Çizgi Roman hakkında olgun bir insan kafasıyla düşünebilen ender şahsiyetlerden biridir. Bullseye, Anti-Monitor, Blade , Terrax ve Vigilante hep kendisinin zihninden fırlamış karakterler, o yüzden ne yaptığını çok iyi bilen bir yazarın eline God of War gibi çıktığı andan itibaren ortalıktan kaldırdığı tozu ve dumanı bir türlü yere indirmeme başarısını göstermiş bir seriyi emanet edecekseniz; ihtiyacınız olan yegane şey iyi bir çizer demektir.
Andres Sorrentino kariyeri gözümüzü kamaştırmıyor olsa da, gerçekten çok başarılı bir çizer. Şahsi blog sayfasında ilginç eskizlerini görebileceğiniz çizerin ellerinden çıkacak olan seri, gördüğünüz üzere usta ellere emanet.
Konu ise ilk oyunun çok çok öncesinde bir flashback ile açılmakta, mevcut haliyle God of War olan Kratos Temple of Asclepius'taki Ambrosia'yı ele geçirmek için saldırdığında, Sparta'da tanrısal özelliklerle donatılmamış bir savaşçıyken nasıl bugünlere geldiğini hatırlamasını sağlayan ayrıntılarla karşılaşıyor. Herşeyin nasıl gelişeceğini göreceğiz, Kratos'un içerisinde ezildiği ( ve şu sıralarda God of War 3 ile Olympos eteklerini harmanlamasına yol açan ) komplonun nasıl ve ne uğruna oluşturulduğuna şahit olacağız; bence çok heyecan verici.
Bir kaç örnek çizim vereyim de, seriyi neden edinmeniz gerektiği konusunda fikriniz netleşsin;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder