7 Mart 2010 Pazar

Derinlemesine İnceleme: Onslaught: 1. Bölüm

Onslaught Saga'yı mercek altına almaya devam ediyoruz. Bu yazıda, Onslaught'un kimliğini tüm dünyaya açıklamasından sonra gerçekleşen ilk olayları görebilirsiniz. Yazı çok uzun ve yoğun oluyordu, bu nedenle "Onslaught Saga"yı da iki bölümde sunmayı tercih ettik.



Not: Bu yazıdan önce ilk bölümü okumanız önerilir. 



Onslaught'un kendini göstermesi, Jean Grey'in onun kimliğini çözmesinden hemen sonra gerçekleşti.

Onslaught, yani Xavier, o sırada malikaneden kaçmaya çalışan Juggernaut'u  Gem of Cyttorak'ın içine hapsetmiş, ve öğrencilerini toplantıya çağırmıştı. Jean Grey, yeni öğrendiği korkunç sırrı (Xavier'in Onslaught olduğunu) takım arkadaşlarına söyleyip söylememek konusunda kararsızdı çünkü bunu Xavier'in (yani Onslaught'un) gözü önünde söylemenin tehlikeli olabileceğini düşünüyordu. Fakat, Jean Grey bu kararsızlığı yaşarken, Xavier çoktan Jean'in zihinsel güçlerini devre dışı bırakmış, X-Men'e saldırmıştı. 

X-Men üyelerinin çoğunu fazla zorlanmadan yenen Onslaught, büyük bir özveri ile savaşan Cyclops'un ve kendisini içeriden durdurmaya çalışan Xavier'in ortak çabası sayesinde, yaralanarak X-Mansion'dan kaçmayı başardı. Onslaught'un yeni planı, dünyanın en güçlü iki mutantı X-Man ve Franklin Richards'ı da kaçırarak, onların da gücünü kendisininkine eklemekti.

Bu sırada Beast, kendisinin aslında Henry McCoy olmadığını, Age Of Apocalypse Evreninden gelen Dark Beast olduğunu açıkalayak Onslaught'a katılmış, bu ikili birlikte X-Mansion'u yerle bir etmişlerdi.

Tüm bunlar olurken, Onslaught'un hedeflerinden Nate Grey, yaklaşan tehlikeyi engellemeye yardımcı olabilecekleri düşüncesi ile, Avengers takımını haberdar etmişti. Her ne kadar Avengers üyeleri Nate'inhikayesine inanmakta zorlansalar da -çünkü Xavier hepsinin tanıdığı ve oldukça güvendiği bir adamdı- Onslaught hikayesini araştırmak için X-Mansion'a gitmeyi kabul ettiler.

X-Men'in Avengers'ı Onslaught'un yarattığı ilüzyonlar sanmaları nedeniyle çıkan ufak bir tartışmadan sonra, iki taraf birbirine güvenmeyi başardı, ve X-Men lideri Cyclops korkunç gerçeği onayladı: Onslaught, Charles Xavier'den başkası değildi.

X-Men ve Avengers ekipleri beraber Onslaught'a karşı savaşma planları yaparken, Onslaught'un X-Men'i öldürdüğü bir gelecekten gelen Bishop, bu zamana kadar "hain" olmakla suçladığı Gambit'ten özür diledi.

Onslaught'un X-Man'i aradığı bilindiğinden, Cyclops ona malikanede kalmasını ve X-Force'un gözetiminde beklemesini söylemiş, bu sırada Storm da, güvenliğinden endişe ettiği bir başka güçlü mutantı, Cable'ı aramaya gitmişti.

Avengers üyeleri, Franklin Richards'ı bu tehlikeden korumak için Fantastic Four'u uyarmaya giderken, Wolverine Onslaught hakkında bir şeyler öğrenmek umuduyla tek başına bir yolculuğa çıkmıştı.

Cyclops ve Jean Grey ise , daha fazla şey öğrenmek umuduyla İskoçya'ya, Moira MacTaggert ile bluşmaya gitmişlerdi. Burada, beklemedikleri bir sonuçla karşılaştılar: Moria, Onslaught'un Xavier olduğunu öğrenir öğrenmez, onu durdurmanın bir yolunu bildiğini söylemişti: Xavier Protocols. Xavier Protocols, Profesör X'in, herhangi bir mutantın kontrolden çıkması durumunda, nasıl yenilebilineceğini, zayıf noktalarının ne olduklarını belirten bir grup belgeden oluşuyordu.

Bu sırada, beklenmedik bir tehlike daha ortaya çıktı. Mısır'da, uzun süredir uykuda olan Apocalypse, Uatu tarafından uyarılmıştı. Uatu'nun hiçbir şeye karışmama ilkesini bilen Apocalypse, kendisi uyandırıldığına göre Onslaught'un Kahramanlar Çağı'nı bitireceğine, tüm dünyayı yok edeceğine, ve geriye sadece Apocalypse'in kalacağına inanıyordu. Önünde tek bir engel vardı; Cable. Ki Onsalught bu engeli de Apocalypse'in yolundan çekmek üzereydi.

Onslaught tarafından kontrol edilen Hulk, Cable ile savaşıyordu. Vücudundaki tekno-organik virüsün yayılmasına rağmen Hulk ile mücadele eden Cable, onu birkaç kere yenmeyi başardı ama, Hulk her yenildiğinde, farklı bir kişilikle yeniden ayağa kalkıyordu (Savage Hulk, Grey Hulk vs.). Ve eğer Storm zamanında yetişmeseydi, Cable'ın sonunun gelmesi işten bile değildi. Storm ve Cable'ın ortak çabası sonunda Bruce Banner tekrar Hulk'un kontrolünü sağladı, ve bu üçlü beraber New York'a doğru yol aldı.

Bu sırada X-Mansion'da, beklenmedik bir başka karakter daha bu oyuna dahil oldu: Mr. Sinister. Nate Grey'i yakalayıp gitmek isteyen Sinister, başta X-Force tarafından durdurulsa da, kendisini öldürmek için büyük miktarda zihinsel enerji yayan Nate'in gücünü tersine çevirerek tüm rakiplerini saf dışı bıraktı, daha sonra da -Nate'i de alarak- oradan kaçmayı başardı.

Avengers üyeleri ise bu sırada, Xavier'ın delirmesinden sorumlu olan Magneto'nun yerini bulmaya çalışıyorlardı. Sonunda, Magneto'nun Virginia'da olduğunu öğrenip peşine düştüler. İşin ilginç yanı, buldukları kişi, her ne kadar fiziksel olarak benzese de, Magneto değil, Rogue ile bilrikte Virginia'da bulunan Joseph'ti. (Magneto'nun iyi kalpli klonu). Rogue ve Joseph, durumu açıkladıktan sonra (yani iki taraf birbirini anlayana kadar kavga ettikten sonra), Onslauhgt'a karşı yapılan savaş için Avengers ekibine katıldı.

Bu sırada New York'ta, Avengers üyeleri, Bishop ve Iceman ile buluşarak, Fantastic Four'u, oğullarının kaçırılma tehlikesine dair haberdar etmeye çalışıyorlardı. Ne yazık ki, tam bu anda, Xavier kılığındaki Onslaught Four Freedoms Plaza'ya girmişti bile. Önce FF'i barışçıl yollardan Franklin'i kendisine vermeye ikna etmeye çalışan Onslaught -tabi Xavier kılığındayken- Franklin'in eğitimi için Xavier'ın okuluna gelmesinin uygun olacağını söyledi. Sue Storm bu karara şiddetle karşı çıktı. 

Fakat, Onslaught Franklin Richards'ın hayatına çoktan girmişti. [Yazar Notu: Heyecanlı yerde keseyim ki havam olsun]



Hiç yorum yok: