6 Mayıs 2011 Cuma

Moon Knight #1 - "Comic book for the mentally ill."



Moon Knight benim Marvel evreninde Nova ile birlikte en sevdiğim iki karakterden biri, tüm Batman imitasyonluğuna rağmen Marc Spector'un hasta ruh halini kabullenişinin ona unique bir tarz verdiğini düşünüyorum. Eh, favori karakterlerinizden biri hala ölüyken diğerinin yeni bir seriye başlıyor olmasını sevinçle karşılamanız gerekir.

Bunun benim için çok da geçerli olmadığını söylemek zorundayım. Brian Michel Bendis ve kendisinin başarılı Daredevil ve Spider-Woman serilerindeki ortağı Alex Maleev'in kontrolündeki yeni Moon Knight serisinin ilk sayısı, bana bunu hissettirdi.





Moon Knight'ın 2006 yılındaki yeniden piyasaya sürülme serüvenini yazar Charlie Hudson ve çizer David Finch yönetmişti, bu serinin Civil War ve Dark Reign'e doğru giden yolda Marvel'ın yayınladığı en iyi yan seri olduğunu kabul ediyorum; özellikle Midnight Sun ve Civil war hikayeleri gerçekten standart bir seriden bekleyebileceğiniz tüm özellikleri yansıtıyordu; altyapısı çok sağlam oluşturulmuş bir ana karakter, ölçülü ve derinliğe sahip yan karakterler ve olağanüstü bir hikaye anlatımı. Spector'un gidip gelen aklı ve deliliğin sınırlarındaki şizofrenisi onu bir Batman imitasyonu olmaktan bir nebze daha uzaklaştırıp kahramana yeni bir kimlik kazandırma yolunda önemli başarı sağlamıştı.

Spector'un Dark Reign döneminde Amerika'dan Meksika'ya kaçarak kendini unutturmasıyla biten seri, geri dönüp savaşmaya karar vermesiyle birlikte Vengeance of the Moon Knight serisi olarak tekrar başlamıştı; unutulmaz bir ilk sayıyla. Blogun tepesindeki kare, bu serinin ilk sayısından alıntıydı; ne istediğini bilen bir adam olarak Jake Lockley Moon Knight karakterini Marc Spector alt-kimliğinden daha tutarlı bir noktaya taşıdı, Khonshu'ya olan inancıyla birlikte vahşet güdüsü de kendisini terketmiş, onu bir "Avenger" olmaya günbe gün hazırlamıştı.

Netelim Secret Avengers #1'in ilk sayısında bunu da gördük; Steve Rogers Civil War döneminde kendi tarafında yer almayı kabul etmeyen Moon Knight'ı takımında görmek istiyordu. Burası, karakterin yaşadığı dönüşümün en bariz hissedildiği nokta oldu; asi, kural tanımaz eski bir paralı asker olan Marc Spector birden bire kurallara uyan, söz dinleyen , neredeyse taş kafa sayılabilecek bir U.S. Marine'e dönüştü. Shadow Council'e sızdığı Secret Avengers hikayesi bu konuda şahit olarak kürsüde ifade verebilir.

Şimdi ise karşımızda Brian Michel Bendis'in "Tüm yönleriyle yeniden icat edilmiş bir karakter oluşturmaya çalıştık" dediği 2011 model Moon Knight serisi var, Marc Spector hiç olmadığı kadar "sane" bir şekilde New Avengers ekibinden Wolverine, Spider Man ve Bucky-Cap ile birlikte boyundan büyük işlere kalkışıyor, ilk sayıda kendisini gösteren Ultron ilerideki bölümlerde daha büyük aksiyonlar göreceğimizin garantisi.

Ama ekip çalışmasına yatkın, çoğunlukla ne dediğini bilen ve "Neredeyse" Mr.Hyde'ı tek başına aşırı şiddet uygulamadan alaşağı edebilen bir Moon Knight figürü, Bendis'in kafasındaki karaktere ne kadar uyuyor bilmiyorum ama; benim kafamda bir karakterin karşısındaki yerini aldı bile : Batman.

Yıllar yılı bu etiketten kurtarılması için mücadele edilmiş bir karakter için hazin bir son.

3 yorum:

demir kara dedi ki...

yerinde bir değerlendirme olmuş. yorumun peşine sayıyı hemen edinip(!) okudum ve haz namına hiç bir şey almadım.
yalnız şu yazıların altında bulunan seçenekler çok güdük duruyor. ne anlam ifade ettiğini hala çözemedim. çünkü yazıların seçenekler ile alakası yok. bunlar bir görüş ve ben bu görüşlere göre mi ne yapacağımı belirleyip oraya bir genç kız edasıyla heyecan yapıp tıklayacağım?

Arifoglu dedi ki...

Onlar Blogger'ın orjinal template'leri, bir yerden kaldırılıyor olması lazım aslında da çok uğraşıp aramamıştım. Bir bakayım tekrar.

birolof dedi ki...

moon knight'ın varlığı yeter ,hiç bir şey yapmasın sadece kendine ait bir serisi olsun o bile kafi...