9 Ekim 2010 Cumartesi

Spider-Man’de Yeni Bir Şey Yok

Marvel editör ve yazarlarının beyinleri nasıl çalışıyor bilmeyi gerçekten çok isterdim. Çünkü Marvel hariç hiçbir firma; düşünerek, isteyerek, planlayarak bu kadar alçaltamaz en büyük kahramanını. Bu yazımda hep beraber şu Marvel yazarları nasıl düşünüyorlar, bunu biraz analamaya çalışalım diyorum.


Bu Brand New Day saçmalığından itibaren Spider-Man okumamıştım ve olaylar eski haline dönene, bütün bu Mephisto hikayesi bir sonuca ulaşana ve MJ ile Peter yeniden bir araya gelene kadar okuyacağımı da düşünmüyordum.

Brand New Day sona erdiğinde Joe Quesada -muhtemelen hikayeye ilgisini kaybeden eski ve sadık okuyucuları bu şekilde kazanabileceğini düşünerek - Spider-Man’in eski düşmanlarını The Gauntlet adlı bir hikayede geri getirmeye başladı. Tahmin edeceğiniz gibi, bu da çok başarılı bir seri olmadı, ve evet, Quesada bir kez daha okuyucuların nefretini kazandı. Fakat pes etmedi.

Pek çok eski Spidey okuyucusunu umutlandırarak,  Gauntlet’ten hemen sonra One Moment in Time’ı yazmaya başladı. OMIT’te, uzun süre sonra Peter Parker ve Mary Jane Watson bir araya gelerek uzun bir konuşma yaptılar - yaklaşık dört sayılık bir konuşma!

 Çoğu okuyucunun iki beklentisi vardı. Birincisi Mephisto’nun yaptığı değişikliklerin Marvel Evreni’ndeki, in-universe açıklamasıydı (Yani Peter ve MJ bu yeni gerçeklikte neden hiç evlenmemişti, Peter totem güçlerini nasıl kaybetmişti, MJ hala evliliği ve Mephisto’yu hatırlıyor muydu? gibi sorular). İkincisi ise, elbette, Peter ve MJ’in yeniden bir araya gelmesiydi.

İkincisi gerçekleşmedi, birinci sorunun ise sadece ilk kısmına, yani evliliğin neden gerçekleşmemiş olduğu ve Peter’ın kimliğinin nasıl unutulduğuna yanıt aldık.

OMIT’in hemen sonrasında, Quesada yeniden dahiyane bir plan buldu! Muhtemelen, “Okuyucuyu heyecanlandırdım,” diye düşündü. “Şimdi onları daha da büyük bir hikaye ile sarsmanın zamanı geldi!”

Ve Gauntlet’i yeniden yazmaya başladı! Evet, yine Spider-Man’ın eski düşmanları, Octopus, Hobgoblin, Shocker ve benzeri düşmanları Spider-Man’ın peşine düşmeye başladılar. İlk seferinde başarılı olmayan bu hikâye, bakalım bu sefer ne kadar tutacak okurlar arasında.

Ve bakalım ne zaman huzurla Spider-Man okumaya dönebileceğiz.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Spider sevişelimmi

Arifoglu dedi ki...

oha! berk, bu teklif sana mı geldi?

Berk dedi ki...

Sanırım doğrudan karaktere geldi :D

demir kara dedi ki...

"bir yayınevi lokomotif karakterini neden yerin dibine batırır?".. geçen gün bir arkadaşla tam da bunu konuşuyorduk. o da, ben de klasik spider-wolvie takımındanız. ama benim için b yayınlarından beri spider'in yeri hep başka olmuştur. zamanında mecburen o aydınger kopyası siyah-beyazları bile az okumadık yeniden ve yeniden. benim teorim basitti, marvel'in başına bir spider-man düşmanı gelmiş olmalıydı. bir anlamda yaşayan norman osborn. çocukluğundan beri bu karakterle sorunu olan. başka nasıl bir açıklaması olabilir ki? yüzüklerin efendisi serisini sinemada filmin sonundaki kralın şarkı söylemesi bitirmişti. matrix'i de neo'nun üçlemenin dibindeki mecnuniyeti. ama koskoca yarım asırlık kahramanı bir hikaye ile bitirebilirler mi idi? hayır. ne yaptı bu gerizekalılar, arka arkaya sıraladılar darbeleri.
şu an inanın sipider-man lafı bile duymak istemiyoruz. bu bilinçli bir harcama değilse nedir?