11 Mart 2010 Perşembe

Skandal: Cable! X-Man!

UYARI: Yazı 10 Mart 2010 tarihinde çıkan Cable 24 ve Dark X-Men 5 (of 5) ile ilgili derin spoiler içerir. Ancak benim gibi çıktığı günün ertesinde okuyanlar veya spoiler falan iplemeyen bünyeler için yazılmıştır.



Dün çıkan iki çizgi romanda uzun süredir cevabı beklenen iki soru cevabına ulaştı. Daha doğrusu, kesin cevaplar verilmese de, olacaklar ile ilgili büyük ipuçları verildi.

Öncelikle Cable ile başlayalım. Seriyi takip etmeyenler için söyleyeyim, Cable hayatımda okuduğum en kötü çizgi roman serilerinden biriydi. Cable & Deadpool tam büyük bir başarı yakalamışken, Cable'ı çizgi romandan çıkardılar, ve Marvel'ın özel departmanı "BSKI"ye (Berk'in Sevdiği Karakterlerin İçine etme) havale ettiler.

Bu noktadan sonra yeni Cable serisini eline alan Swierczynski, tam yirmi dört sayı boyunca -evet, son sayı da dahil!- aynı hikayeyi işlemeyi başardı. Serideki tüm sayıları okudum, ve hiçbiri Cable ve Bishop'un savaşından başka bir şeyi anlatmıyordu. İşin içine Stryfe'ı da, Apocalypse'i de katmaya çalıştılar, ama bunların hiçbiri, sayıların "Cable vs. Bishop" olayından ileri gitmesine yardımcı olamadı.

Yanlış hatırlamıyorsam, Bishop'un gözükmediği tek sayı vardı, ki Hope ve Cable o sayıda garip uzaylı yaratıklarla savaşıyorlardı, ve sayının sonunda yine Bishop bunları buluyordu. Kısacası, 3000 yılında Cable-Bishop, 2935 yılında Cable-Bishop, Uzayda Cable-Bishop, Amerikan İç Savaşında Cable-Bishop (evet, bu oldu!) gibi, birbiri ardına gelen orjinal hikayelerle dolu bir seri sonunda bitti.

Cable ve Hope da gelecekte ve geçmişte geçen bu zorlu yolculuğun ardından, günümüze dönmeyi başarmak üzereler. Cable 24'te ikisini zaman yolculuğu yapmadan hemen önce gördük, ve X-Men: Second Coming'de onların dönüşüyle yepyeni bir hikaye başlayacak.



Dark X-Men de, bana kalırsa, yine tam anlamıyla bir hayal kırıklığı oldu. Geçen sayıda, Nate Grey Osborn'un beynine girmiş, beynin derinliklerinde saklanan Green Goblin'i ortaya çıkarmıştı. Nate'in amacı ise, tüm dünyaya Goblin gerçeğini göstererek, Osborn'un yönetimine son vermekti.

Nate'e karşı savaşmak için, Dark X-Men ekibi Norman'ın beynine girdi, fakat burada Nate'ten başka bir düşmana karşı savaşmak zorunda kaldılar: Green Goblin'in kendisi! Daha sonra, saçma sapan bir şekilde, Goblin ve Osborn'un aslında beraber çalıştıklarını öğrendik, ve Mimic'in de yardımıyla Nate safdışı bırakıldı.

İşte geri dönüşüne bu kadar sevindiğimiz Nate'in dönüşü, ancak beş sayı sürebildi. Açıkçası henüz tam olarak öldü mü ölmedi mi bilmiyoruz, ama Osborn tarafından vahşice dövüldüğü, ve idan koltuğunua oturtulduğunu görüyoruz. İşte son sayfalar:

9 yorum:

Arifoglu dedi ki...

Haha, dün bu entry'nin başlığını görünce "Eyvah herhalde Cable bir şekilde Dark X-Men serisine dahil oldu" diye düşünüp, hemen okumaya giriştim. Meğersem öyle bir şey yokmuş tabi.

Cable serisi için söylediklerin çok doğru, bir serinin bu kadar uzun süreli rutine bağlandığına daha önce hiç şahit olmamıştım herhalde.

Ama ben Dark X-Men serisini beğeniyorum, sonunu yetersiz bulmakla birlikte tabii.

Berk dedi ki...

Nate'in bu kadar gereksiz bir şekilde ölmesi delirtti beni...

Yahu zaten adamı Siege'de falan kullanacak halin yok, kapı gibi X-Men serisi Second Coming geliyor, ayır Norman'ın başından X-Men olaylarına dahil olsun...

Ona da mı dahil etmeyeceksin? Ergenliğine ver elemanın, her olayın dışında tut... Adamı kömür etmek niye?!

Arifoglu dedi ki...

Nate'in öldüğünü hiç zannetmiyorum ben, bakalım. : )

Berk dedi ki...

Abi Nate'in Siege'in sonunda Norman'ın gizli silahı olarak gelmesi çok zor ama...

Biliyorum mükemmel bir hayal, ben de çok istiyorum, ama çok zor gözüküyor ne yazık ki ;D:D

Arifoglu dedi ki...

Norman'ın gizli silahı Dark Avengers'ın yeni sayısının preview'inde açıklandı zaten, bir bakın isterseniz : ))

rustyjames dedi ki...

ulan bala göte, demin keşfettim blogu.

ülkede benden başka hastalıklı bir şekilde bu işlere non-stop sarmış adamlar olduğunu görünce ne kadar mutlu oldum bilemezsin.

bütün gece uyumadım biraz saçmalayabilirim ama yok bir şey yazmazsam falan dayanamam, cable&deadpool kesinlikle harikaydı lafım yok, ama yeni deadpool serisi fazla popüler olsa da bilmiyorum, beni fazlasıyla mest etti.

cable, bitti tabi. sen git kıza gelecekte 17 küsür sene bak, halihazırda 50sini devirmiş adamı gezdir o kadar, bunların hepsini 20 sayıda yap adam gene aynı kalsın. neyse.

onu geçtim ilk sayıdaki çizimler iyiydi gerçi.

dark x-men, avengers, reign. içinde dark geçen herşeyden illalah dedim. yaptıklarını unutup araştırmaya girişen tony stark'ın düştügü hayret bakışından tiksindim. spider man in yeni halinden ve çevresindeki casttan ve kötü hikayelerinden tiksindim. x-men in adaya taşınmasına ve böyle ultra klişeleşmesine çok sinirlendim. abi koskoca magneto geliyor ya, ortalıgın agzına sıçmış, hala daha böyle noble bir adammış gibi göstermeye çalışıyorsun. ki 2-3 sene içerisinde bi kere daha ölür gene wolverine tarafından yardırılırken bir adet daha tam boy çizimini görürürüz.


grant morrison'ı özledim. o marvel'a dönsün, loeb dc ye geri dönsün. red hulk rezaleti bitsin. quesada istifa etsin. bendis ve millar alsın herşeyin kontrolünü.


neyse burayı bulma sebebime gelince hem dc hem marvel olmak üzere bilemedim yani her şey iyi giderken house of m ve infinite crisis den sonra bi sıçtılar sanki. o eski tadı yakalayamıyorum. aynısı ultimate evreni içinde geçerli tabi. sağolsun jeph loeb ve quesada.

böyle hüzünlenmiştim uzunca bir süredir. birilerine çemkirmem lazımdı. bilen birini tanımıyordum. burada yapyım dedim.

neyse dünden beri eski alias, pulse ve bu new/mighty avengers serilerini tekrardan okuyorum.

sonlara geldim sayılır, niye her şey bu kadar sıçtı merak ediyorum.

gidip millettin twitterlarından laf atıcam galiba.

neyse çok söylendim.
bundan sonra takipçinim.

add to my favorites yaptım ve gidiyorum.

hadi sağlıcakla.

Arifoglu dedi ki...

Hoşgeldin Rusty James, stay tuned : )

Bu aralar biraz serilmeme rağmen biz de dönemsel olarak yardırmaya devam ediyoruz, önümüzdeki dönemde herşey daha da güzel olacak. Blog ve çizgi roman hakkında karalamayı seviyorsan her zaman bekleriz, yorumlarından mahrum etme bizi. : )

rustyjames dedi ki...

ha bi de eklemek istiyorum. o kadar xtreme x-men çok güzeldi. orada bishop ve sage harika karakterlere dönüşmüştü, sonra mutant town falan derken şimdi bishop'ı şu şekle sokmam.

ayıp lan. çok sinirlendim. ayrıca 6 ayda bir büyük event yapınca noluyor anlamadım. siege ne lan!?!?!?

of. yani thor çok güzel başlamıştı ki kendisini bi karakter olarak pek sevdigimi söyleyemem ama asgardın midgarda inişi falan, bütün o tanrıları tek tek bulmak güzeldi bütün bunlar.

bir de şimdi pulse'a geçtim dedim ya yani koskoca şehir görüyor luke cage le norman'In kavgasını herif ifşa oluyor goblin diye, şu kadar adam, şu kadar polis öldürdüğü kanıtlanıyor.

hop adam shield'ın başına geçiyor. ama niye geçiyor, nasıl geçiyor, o thunderbolts ne ayak.

nedir bütün bunlar?

Berk dedi ki...

Norman'ın Green Goblin olduğunu herkes biliyor zaten de, Norman televizyona çıkıp açıklama falan yapıyor o benim sıkıntılı bir dönemimdi diye.

Normalde cumhurbaşkanı üç yaşında bakkaldan sakız çalsa namus polisi kesilecek halk da bunu görmezden geliyor, aman ne inandırıcı...