24 Ağustos 2011 Çarşamba

Kayıp Hazine Avcıları - Thorgal

Kıta Avrupa'sından dünyaya yayılan çizgi romanlar hakkında hiç kelam etmediğimiz hakkında sık sık eleştiriliyoruz; sanılmasın ki Çizgi Roman'ın ABD ayağı tek meşgalemizdir; Avrupa'yı da sık sık ziyaret edip çocukluğumuzda kurulmuş bağları sıkılaştırıyoruz ama; bunları anlatmaya pek fırsat kalmıyor. Zaten kim ki Türkiye'de Çizgi Romana Amerikalı büyük yayıncıların çizgi romanlarıyla başladığını söyler, çok renkli ve Proust'un bisküvisi gibi güzel kokan bir geçmişi ıskalamış demektir. 

Tercüman Çocuk'u hatırlayanlarınız var mı? Solcu ailelerin Tercüman menşeili olması sebebiyle evine sokmaktan pek imtina ettiği bu dergi, bizi Le Lombard'ın bir çok çizgi romanıyla daha farkında olmadan haşır neşir etmişti bile. Hem Tengiz'i takip edip, hem de Yüzbaşı Volkan sayesinde Yunanistan ile yaşadığımız kıta sahanlığı problemine dair bilgi sahibi olma imkanı tanıyan bir dergiydi. Hatta; İstanbul trafiğinde arkadaki araca sol sinyalizle işaret etmenizin "Beni geç" manasına geldiğini de Tercüman Çocuk'ta yayınlanan bir Yüzbaşı Volkan macerasındaki yabancı ajandan öğrenmiştim. Güzel dergiydi, zamanla her güzel şey gibi kalitesi bozuldukça bozuldu, en son da yarım yamalak kapanıp gitti. Neyse ki Doğan Kardeş, Milliyet Çocuk hala yayınlanmaktaydı; o günlerin hiç bitmeyeceğini, her yeni Cuma günü gazete bayiine yeni bir Conan cildi daha geleceğini düşünüyordum.

Daha fazla nostalji yapmaya gerek yok , zaten konumuz da Tercüman Çocuk ve benzeri dergilerin yetiştirdiği çizgi roman jenerasyonu değil. Oraya dalarsak konu birden TGRT'nin Deli Balta'sına gidecekmiş gibi hissedip inanılmaz derecede huylanıyorum.

Toparlayalım, Tercüman Çocuk'u hatırlayanlarınız varsa muhakkak Thorgal'ı da hatırlayacaksınız, o vakitler Torgal ismiyle bilinen bu cevval çocuk, geçmişi itibariyle uzaya; hatta Atlantis'e dayanmakta, günlük hayatında da tip itibariyle inanılmaz bir şekilde Karaoğlan'a benzeyen bir Viking serdengeçtisi olarak hayatımıza girmişti : Kah geçmişine dair yeni bilgi kırıntılarının peşinde koşuyor , kah cücelere yardım edip küçücük Viking kızlarını onu tuzaklara yönlendirmeye çalışan kötü kalpli elflerin elinden kurtarıyordu.

Jean Van Hamme'nin anlatımındaki başarının nereden geldiğini ilk Torgal okuduğum günlerden beri düşünmekteyim, henüz net olarak bir sonuca varamasam da anlattığı dünyayı tasvir etmekteki sadeliği ve umarsızlığının en önemli unsurlar olduğuna artık emin sayılırım. Thorgal'ın dünyası tıpkı Mouse Guard'ın , Tolkien'ın Hobbit'inin dünyası gibi : Kar yağarken sıkı sıkıya çekilen tahta kapıların arkasında şömine başında güzel sohbetlerin yaşandığı, ve kötülerin hiç uyumadan karanlıktaki yuvalarında onlara doğru at koşmaktan hiç vazgeçmeyen iyi adamlara dünyayı (ve tüm diğer boyutları) zehir etmek için kahır içerisinde düşündükleri bir dünya. Cücelerin gerçek, elflerin önemli bir kısmının iki yüzlü ve sevimsiz, havanın ise daima temiz olduğu bir dünya. Fantazi edebiyatının yarattığı en güzel dünyalardan biri belki de Thorgal'ın dünyası, ve böylesine estetize bir yaratımı bu kadar ufak daktilo darbesiyle gerçekleştirebilmek, Hamme'ın sihirini gözümüzün önüne seren şeylerden biri belki de.

Bu dünyayı kağıda dökme işini de Grzegorz Rosiński üstlenmiş bundan 32 yıl önce, 1979'da Saint Michel'de "En iyi Gerçekçi Sanat Eseri" ödülünü aldıktan sonra Thorgal'ın gerçeküstü dünyasını aynı ciddiyetle resmetmeye başlamak onun için nasıl bir deneyim oldu bilemiyoruz, ama bu birlikteliği Hamme ile birlikte 29 albüm boyunca, Hamme'nin ardından Yves Sente ile birlikte iki albüm boyunca sürdürebildiğine göre bu durumdan gayet memnun olduğunu kabul edebiliriz. Aşağıdaki gibi yüzlerce efsanevi panel yaratmış sanatçının yine Jean Van Hamme ile birlikte, yine La Lombard'dan 2001 yılında Western adında bir albüm çıkarttığını da hatırlatalım, sevenleri ıskalamasınlar.


Aaricia'nın Odin dağında annesini ararken bir elf tarafından kandırıldığını farkettiği yukarıdaki sayfa, çizgi roman tarihinde gördüğüm en duygusal ve ruh halini en iyi yansıtan sayfalardan biri. Thorgal, DC'nin Vertigo'sunun Northlanders'ının anlatmaya çalıştığı hikayeyi Mouse Guard naifliğiyle -bana göre- çok daha başarılı bir şekilde anlatıyor.

Başlıktaki Kayıp Hazine kısmına çok takılmayın; Thorgal Türkiye'de gayet iyi bilinen bir çizgi roman, hiç de azımsanmayacak bir kısmı Özer Saha tarafından Çizgi Düşler serisi kapsamında yayınlandı bile. Benim derdim hala okumamış olanlarla, bu ayıbı bir an önce telafi etmek istiyorsanız -Tüm DNR'larda ve büyük Kitabevlerinde bulabileceğiniz- Thorgal'ı bugün hemen alıp, okumalısınız. Buyrun, bu da size güzellik maksatlı Rob389 linkimiz.

Sevenlere, ve okuyacaklara -ki seveceklerine eminiz- güzel bir haber daha verelim ; Marmara Çizgi Jean Van Hamme'ın XII'ının ilk dergisini de Türkçe'ye çevirdi, ona da Rob389'dan ulaşabilirsiniz.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

ben "alternatif super kahramanlardan" bahsetmiyorsun derken sen yelkeni Thorgal'a actin; hatta neredeyse Deli Baltaya girecektin :)

Yazi icin ve tum hatirlattiklari icin (Tengiz dahil :)) tesekkurler..

Turkce albumler eksik oldugundan -sayi olarak- Fransizca da bende olmadigindan Thorgali Ingilizce takip ediyorum... CINEBOOK yayinevi istikrarli bir sekilde albumleri ingilizce yayimliyor simdilik...

Arifoglu dedi ki...

Bakın yine aynı mesnetsiz iddialar, aşkolsun, üzülüyorum artık; alternatifine de giriyoruz, ben alternatif çizgi roman da okuyorum, mainstream de okuyorum, deli balta da okuyorum. Köyde büyüdüm, çobanlık yaptım, ama milletvekiliyle aynı sofraya da oturdum. Mutfakta aşçı, yatakta uykucu, sokakta nerd bir insanım.


Rica ederim, yazı bana da iyi geldi gerçekten. Tengiz vardı değil mi? : )

Evet, ben de Cinebook üzerinden edinip revisit edebildim zaten, Türkiye'de ufak bir yayınevi tarafından çıkarıldı, devamı için Marmara Çizgi'yi sıkıştırmak gerek.

Adsız dedi ki...

yok bak bu takdir notuydu :)

onceki yorumumdan (Astro City, The Boys ve Irredeemable hakkindaki) sonra ben elestirilerimi geri aldim zaten...

isim olmadigindan karisiyor sanirim yorumlar...

takdirle, adeta Tengiz coskusuyla (o ne dur-durak bilmez hizli bi aksyondu oyle yaw :)) takip ediyoruz...