28 Eylül 2011 Çarşamba

Yeni 52'de neler oluyor! - Wonder Woman #1

Bizi daima "Ne yaparsan yap, olmuyor bazen" demek zorunda bırakan dergilerden biriydi Wonder Woman :  doğal bir mitolojik arkaplana sahip olmasına rağmen bir türlü iyi kullanılamadığından mı, yoksa hep yüzeysel hikayelerle -Amazons Attack gibi- kullanıldığından mı bilinmez ama DC denildiğinde çoğu insanın aklına Wonder Woman gelmesine rağmen kimse gidip de dergiyi almıyordu. Dizisini yapmaya kalktılar, olmadı. Kostümünü değiştirmeye kalktılar, olmadı. Bir türlü barışmadı yıldızımız Diana ile, o da JLA sayfalarında, ya da büyük eventlerde uzaktan mahçup bir şekilde göz kırpıp durdu bize.


Yeni 52'nin bir parçası olan Wonder Woman #1, ilk sayıdan yorumda bulunmanın ayıp sayılmadığı bir ülkede bize uzaklardan öyle güçlü sesleniyor ki, yukarıdaki paragrafta sormaya korktuğumuz tüm soruların cevabının "Brian Azzarello" olduğunu düşünmeye başlıyoruz. İlk sayı itibariyle Wonder Woman, 52'ye büyük bir başarı hikayesi olarak girmeye hazırlanıyor.

Joker, Lex Luthor : Man of Steel ve (tabii ki) 100 Bullets gibi kült işlerinin yanı sıra Marvel MAX için yazdığı (ve çizgi roman tarihindeki en ilginç sevişme sahnelerinden birini barındıran) Cage dergisinden de son derece iyi tanıdığımız Azzarello o utangaç bir şekilde bize bakan Amazon prensesini alıp Maxvell Lord'un boynunu bir hamlede kırdığı günlere geri götürmüş gibi görünüyor, en azından ilk sayının bir Vertigo dergisine yakın seyretmesinden böyle devam edeceğini tahmin ediyorum. Zaten serinin Azzarello ve (daha önce Human Target'ta izlediğimiz) Cliff Chiang gibi iki Vertigo sanatçısına emanet edilmiş olması, DC'nin Diana için artık "Eti senin kemiği benim, işe yaraması için ne isterseniz yapabilirsiniz" demiş olduğunu düşündürüyor. Eh, ilk sayı itibariyle standartta çok ciddi bir düşüş yaşamazlarsa bu formül tutacakmış gibi görünüyor.

Centurionlar mevcut, Zeus bahsi geçmekte, eh, biraz daha kesilen kafa görürsek Wonder Woman God of War oynadığımız akşamların hemen ertesini büyük bir keyifle şenlendirebilir. Yeni 52'nin muhakkak takip edilmesi gereken dergilerinden biri bence, okumadıysanız kaçırmayın!

Hiç yorum yok: