26 Ocak 2010 Salı

Avengers - The Initiative #31 - "Sonunda tekrar güzel bir öykü yakalayabildik."

Öncelikle uzun zamandır Blog sayfasını güncelleyemiyordum, sadık okurlarımdan bunun için özür dileyerek başlayayım; kardı, tufandı, darbe planlarıydı derken yoğun bir hafta oldu. Şimdi, bu haftanın ilk yazısına geçebiliriz.


Avengers - The Initiative, Civil War sonrasında piyasaya çıkan serilerden en uzun soluklu ve en eğlencelilerinden biri olmuştu. Tony Stark'ın Civil War sonrasında paramparça olan Vigilante düzenine yeni bir soluk getirebilmek için oluşturduğu 50 State Initiative, her eyalette süper kahramanlardan oluşan bir takım olması ve sözkonusu bölgenin güvenliğinin Hükümet birimleri tarafından kaydedilmiş ve eğitimi tamamlanmış bu takımlara bırakılmasıyla Ulusal Güvenliği bir şemsiye örgüt olarak kontrol altında tutmayı amaçlıyordu. Camp Hammond adlı -bizim sıklıkla kullandığımız tabirler- Er Eğitim Birliğinde yer alan çekirdek takımın yaşadıklarını konu alan Avengers - The Initiative bugüne kadar bize askere gitmiş her türk gencinin yaşadığına yakın durumlar izlettirdi.Genel olarak çok başarılı bir olay örgüsüne sahip güzel işlenmiş hikayelerden oluştu 30 sayıyı deviren seri, ve ne yazık ki Siege sonrasında bu serinin de sonlandığına şahit olacağız.



Efendim , Secret Invasion sonrasında Güvenlik sağlamak için oluşturulmuş olan tüm bu sistemin beş para etmediği kabak gibi ortaya çıkınca, Top Dog konumuna çabuk ısınan Norman Osborn bu fırsatı kaçırmamış ve Initiative'i Cannon Fodder, yani önden gönderilebilecek zayiat vermesinde sakınca olmayan "Barut azaltıcı" ekipler yetiştirecek bir okul olarak kullanmaya başladı. Başına da bir "mentor" olarak uzmanlığıyla, ve son iki yıl içerisinde Moon Knight'tan yediği efsanevi dayakla aklımızın bir köşesine yer etmiş olan Taskmaster getirilmişti. Tabii ki The Hood adı verilen sevimsiz adamın Supervisor'lüğünde.

Taskmaster'in bu kurum altındaki çabaları Osborn'u oldukça memnun etmiş olacak ki, -Ya da kendisine yeni bir Cannon Fodder bulduğu için sevinmiş olmalı- Taskmaster'a The Cabal'da bir koltuk teklif ediyor. Bunu düşünmesi bile oldukça tuhaf değil mi, tek özel yeteneği izlediği insanlarin ve süper kahramanların hareketlerini fotografik hafızasına kaydedip bire bir tekrarlayabilmek olan Taskmaster Doctor Doom, Loki, Iron Patriot,  ve Hood'un (hatta bir zamanlar Namor ve Emma Frost'un da) yer aldığı bir masada, dünyayı yönetmek için söz sahibi olacak?

İşte bu sayı da tam olarak bunu anlatıyor, hayatını boş yere yaşadığını düşünen, kafasındaki mevkiye ulaşabilmek için yıllarını geçirmiş bir adamın aslında ne kadar nafile mücadeleler içerisinde yer aldığını keşfetmesiyle, devlerin sofrasına oturabilmek için çok küçük olup olmadığını muhakeme etmesini anlatıyor. Bu açıdan , son zamanlarda okuduğum en keyifli öykülerden biri oldu, bunun bir benzerinin Avengers - The Initiative #27'de de çok başarıyla işlenmiş Johnny Guitar öyküsü olduğunu not düşelim, merak edenler onu da edinebilirler.

Peki  Taskmaster'ın hakettiği yeri alması, kendisi için mutluluk getirici bir olay mı, yoksa bir hezimet mi? Ben bir spoiler vereyim de, gerisini siz okuyun;


Haha, easy boy, easy.

Bu sayı, kesinlikle dört yıldızı hakediyor, hatta bence dört yıldız serinin tamamına verilmeli;

Hiç yorum yok: